Ana Sayfa / Yazarlar / Türkmenlerin; Türkiye’ye yaptıkları çağrıdır / Vehbi KARA

Türkmenlerin; Türkiye’ye yaptıkları çağrıdır / Vehbi KARA

Faydalı ise lütfen bağlantıyı paylaşınız, tavsiye ediniz. Kaynaksız kopyalamanıza rızamız yoktur.

Vehbi KARA

Türkmenlerin; Türkiye’ye yaptıkları çağrıdır

Bu şiir Irak ve Suriye Türkmenlerinin uzun müddet Türkmeneli televizyonunda okudukları ve Türkiye’ye, Türk Milletine yaptıkları çağrıdır, yakarıştır.
Ben de bu yakarışı, Türkiye’de, Türk Milleti’nin düştüğü duruma bakarak, bu durumu seyreden Türkiye Türklerine yapıyorum.
GAVİM GARDAŞ NERDESEN…

Oy Men Ölmüşem Gavim Gardaş Nerdesen?
Oğuzam… 
Türk menem… 
Bayatlardan Türkmenem… 
Yaprağın asılı dallar, 
Gövdeni taşıyan kök menem… 
Yolunu gözleyen yar 
Aşkınla çarpan yürek menem… 
Can içre canan bilmişem Gavim gardaş, nerdesen…
 

Yedi koldan, Yirmidört boydan 
Gelmişem Orta Asyadan… 
Yayından fırlayan ok 
Huduttan hududa atılan mızrak 
Deli havalar soluyan kısrak 
Gibi esmişem… 
Az gitmişem, uz gitmişem 
Dere tepe düz gitmişem… 
Kuş uçmaz kervan geçmez dağları 
Göçebe adımlarla gezmişem… 
Irağı yakın, yurdumu Irak eylemişem… 
Tırnaklarımla oymuşam tortu kayaları 
Kıraç toprakları gözyaşlarımla sulak etmişem… 
Kızgın tohumlar serpmişem, 
Emek vermişem, Aşa getirmişem… 
Türk illerine haber salmışam Gavim gardaş, nerdesen…
 
Selçuklu şah-ı sultanlarım adım atmış otağıma 
Kapıda karşılamışam civan mert erlerimi 
Başım gözüm üstüne berhudar ağırlamışam… 
Musul’da Zengiler 
Kerkük’te Kıpçaklar 
Erbil’de Beg Teginliler 
Yiğit yatağı Atabegler kurmuşam 
Dokuz başlı tuğlar aparmışam yad ellere 
Türk’ün adını âlemlere duyurmuşam… 
Bayındır Kızanı torunlarımı kucaklamışam 
Bahar coşkusu Akkoyunlar gibi ovalara yayılmışam… 
Sultan Cined’in emaneti 
Şah İsmailimle pişirmişem ham yanlarımı 
Ocağımda tüten Safevi ateşiyle alev alev yanmışam… 
Genç Osmanlıyla açmışam Bağdat’ın kapısını 
Cahiliye devrini hepten kapatmışam… 
Dil, din ve ırk özgürlüğüyle donatmışam halkları 
Çıra gibi aydınlatmışam kör karanlık tarihi 
Çevreme ilim, irfan, ışık saçmışam… 
Derin hülyalara dalmışam gavim gardaş, nerdesen…
 
Ne zaman ki Türk birliğine diş bilemiş düşman 
Çapraz fişek silahıma davranmışam… 
Zırnık ödün vermemişem haa sevgimden 
Korkmamışam heç 
Ölümleri kuşanmışam… 
Yalın ayak koşmuşam Kafkas cephelerine 
Sarıkamış harekâtına katılmışam… 
Buz kesmiş yüreğim Allah-u Ekber Dağlarında 
Katmer katmer kefensiz donmuşam… 
Çanakkale’de etten duvar olmuşam 
Göğüs göğüse çarpışmışam Allah vekil 
Bir adım geçirmemişem gâvuru öteye 
Nasıl ki Harb-i cihanlarla zayıflamışam 
Güçten kudretten düşmüşem heyhat! 
Yeraltı kaya yağlarım sulandırmış ağızları 
Hemhal manda manda paylaşılmışam…  
Öyle ki Et ve tırnak misali ayrılmışam 
Süt kuzu yavru gibi koparılmışam Anadolu’dan 
Yılanlar tıslamış Köpekler hırlamış ardımdan, 
Sahipsiz kalmışam gavim gardaş,nerdesen…
 
Lord planları tayin etmiş kaderimi 
Misak-i milli sınırlar dışına çıkarılmışam… 
İtilmişem, kakılmışam, horlanmışam külliyen 
Tekme tokat yerlere yatırılmışam… 
Dağ ayılarının önüne atılmışam yaralı 
Çöl develerinin hörgücüne tepe taklak asılmışam… 
Türk menem demişem Türkçe söylemişem 
Eskiyaka’da kurşunlara dizilmişem… 
Emeğimin hakkını istemişem 
Gavurbağ’da linç edilmişem… 
Adalet beklemişem İplere gerilmişem… 
Eşitlik yeğlemişem, Zab suyu kana bulanmış 
Altunköprü’de ekin gibi biçilmişem… 
El insaf vicdan dilemişem Zindanlara sürülmüşem… 
Çığlıklarım katlimin sâlası 
Diri diri gömülmüşem gavim gardaş, nerdesen…
Duy hele Kimliğim değiştirilmiş 
El-Temim olmuş Türkmen Kerkük 
Hafızalardan kazınmışam… 
Baas Baas bağırmışlar partizanca 
Kin kusmuşlar yüzüm barabarı, 
Evimden yurdumdan göçe zorlanmışam… 
Kollarım kırılmış omuzlarımdan 
İşkencelerle yoğrulmuşam… 
Gözlerim kan çanağı 
Fincan fincan oyulmuşam… 
Ölmem yetmemiş kâfire 
İp sarılmış cesedime 
Sokaklarda dolaştırılmışam… 
Cıncık gibi ortalığa saçılmış cism-i bedenim 
Lime lime dağılmışam gavim gardaş, nerdesen…
Beterin beteri var… 
Biri getmiş, ötekiler gelmiş… 
Yağmurdan kaçarken doluya tutulmuşam… 
Merhamet beklerken, zulüm bulmuşam… 
Böyük devletlerin böyük oyunu 
Yok etmek Türk’ün soyunu 
Çoraplar örülmüş Çuvallar geçirilmiş başıma 
Aslanım; kediye boğulmuşam… 
Okumak yazmak yok… 
Dilim damağıma bağlanmış 
Düşünmem, konuşmam, kızmam yasak… 
Başın kaldırıp bakmak 
Gözün ucuyla süzmek ne cüret… 
Elim ayağıma dolanmış 
Oturmam, yürümem, gezmem yasak…     
Üst üste cansız yığılmışam… 
Taş kesilmişem gavim gardaş, nerdesen…
Di gah gel… Di gel ölem di gel… 
Adına gurban olam di gel… 
Alnına kanım çalam di gel… 
Bayrağım göğün mavi gülü, ay yıldızım sen… 
Yurdum Türkmen eli, can özüm sen… 
Soyum sopum Türkoğlu, yüzüm sürdüğüm izim sen… 
Oy men ölmüşem gavim gardaş, nerdesen

Bu yazı Irak Türkmenlerinin uzun müddet Türkmeneli televizyonunda okudukları ve Türkiye’ye, Türk Milletine yaptıkları çağrıdır, yakarıştır.
Ben de bu yakarışı, Türkiye’de, Türk Milleti’nin düştüğü duruma bakarak, bu durumu seyreden Türkiye Türklerine yapıyorum.
GAVİM GARDAŞ NERDESEN…

Yazar : Vehbi KARA

Dr. Vehbi KARA, 1965 Yılında İstanbul’da doğdu. İlk ve orta eğitimini yine İstanbul’da tamamladıktan sonra 1982 yılında Deniz Harp Okuluna girerek askeri öğrenci olarak eğitimine devam etti. 1986 Yılında Kontrol Sistemleri bölümünden Elektrik-Elektronik Mühendisi olarak mezun olduktan sonra Teğmen rütbesi ile Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’na bağlı savaş gemilerinde ve karargâh birimlerinde deniz subayı olarak görev yaptı. Savaş gemilerinde güdümlü mermi ve top atışlarında birincilik kazanmıştır. 1997’de Yüzbaşı rütbesinde iken askerlik mesleğinden ayrıldı ve ticaret gemilerinde çalışmaya başladı. Gemi Kaptanı olarak çeşitli ülkelere ait 30’dan fazla ticari gemide görev yapmış çalıştığı firmalardan ödüller almıştır. 2011 Yılında Araştırmacı kadrosu ile İstanbul Üniversitesinde göreve başladı ve halen de bu üniversitenin Su Ürünleri Fakültesinde ve Mühendislik Fakültesinde denizcilikle ilgili meslek dersleri öğretmenliği görevini yürütmektedir. 1997 Yılında İstanbul Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Uluslararası İlişkiler Bölümünde “Petrole Dayalı Stratejiler ve Uluslararası İlişkilerde Petrolün Rolü” isimli çalışması ile yüksek lisans eğitimini tamamlamıştır. 2015 Yılında İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Çalışma Ekonomisi ve Endüstri ilişkileri Bölümünde “Çalışma İlişkileri Açısından Kapitalizm Sonrası Dönem: Malikiyet ve Serbestiyet Devri” başlıklı çalışması ile doktora eğitimini tamamlamıştır. Uzakyol Kaptanı yeterliliğinde gemi kaptanlığı, Denizci Eğitimci Belgesi ve Elektrik-Elektronik Mühendisliği sertifikaları mevcuttur. Denizcilik, askerlik, tarih ve iktisat konularında çeşitli dergi, gazete ve internet sitelerinde makaleler yazan Vehbi KARA’nın “Bahriyede 15 Yıl” ve “Altı Ayda Altı Kıta” isimli iki kitabı bulunmaktadır. Evli ve iki çocuk babasıdır.

Tüm Yazıları Göster
Faydalı ise lütfen bağlantıyı paylaşınız, tavsiye ediniz. Kaynaksız kopyalamanıza rızamız yoktur.

İlginizi Çekebilir

‘Salâvatın Mânâsı Rahmettir!..’ 

‘SALAVÂTIN MA‘NÂSI RAHMETTİR!..’  “(Ey resûlüm!)  (biz) seni ancak âlemlere bir rahmet olarak gönderdik!..” (Enbiya,107) “İşte seni …

Önceki yazıyı okuyun:
Namazdaki Külliyet / Ubeydullah GARİB

Namaz, kullukta zirve. Bütün varlığımızla Rabbimize yöneliş... Dilimizde tekrarladığımız bir zikirde, sadece dilimiz harekete geçer. …

Kapat