Ana Sayfa / Yazarlar / TURSAB’ın görmediğini Nurlu gözler görür.. ve dilerim onlar görsün / Orhan SALCI

TURSAB’ın görmediğini Nurlu gözler görür.. ve dilerim onlar görsün / Orhan SALCI

Faydalı ise lütfen bağlantıyı paylaşınız, tavsiye ediniz. Kaynaksız kopyalamanıza rızamız yoktur.

A R A L I K

Orhan SALCI

TURSAB’ın görmediğini Nur’lu gözler görür.. ve dilerim onlar görsün

Evvela, herkesin bayramını tebrik ediyorum. Rabbim, sağlık afiyetle, sevdiklerimiz, sevildiklerimizle nice bayramlara erdirsin, bayram sevincimizi daim kılsın, Cennet ve cemaliyle bayram ettirsin cümlemizi, cümle ehli imanı inşallah.

Yaşadığım şehirle ilgili yazı yazmak henüz kısmet olmamıştı bir türlü. Bir seferlik olmaması dileğimle şehrimiz gündemine ilişkin bir habere bir yorumla iştirak etmek istedim.

Bayram öncesi, Valimiz sayın Şehmus GÜNAYDIN, Belediye Başkanımız, sayın Tahsin BABAŞ, Milletvekilimiz sayın M.Gökhan GÜLŞEN’ın, Japonya da düzenlenen JATA Turizm Fuarı’na katıldıklarını okuduk.

Değerlendirmeler, açıklamalar ümit verici, heyecan verici idi. “Kastamonu yu bir bütün olarak dünya kültür mirası listesine girmeyi hak ediyor yapacağız” diyordu sayın Valimiz. Milletvekilimizin ve Belediye Başkanımızın açıklamaları da aynı coşkuyu, ümidi ve azmi yansıtıyordu.

Bu haberi okuduğum günlerin hemen arkasından Belediye Başkanımız sayın Tahsin BABAŞ’ın TURSAB tarafından yayınlanan “Tursab İnanç Turizmi 2014 Raporu”na yaptığı eleştiriler yayınlandı.

Kısaca Tursab, Kültür ve Turizm Bakalığı raporlarındaki bir bilgiyi aktarıyor ve diyor ki; “Turizm Bakanlığı verilerine göre, Türkiye’de 43 ilde inanç turizmine yönelik mekan bulunuyor. Bir başka deyişle 2 ilden birinde inanç turizmine konu olan kutsal mekanlar bulunuyor. Bu iller şöyle: Adana, Adıyaman, Ağrı, Aksaray, Amasya, Ankara, Antalya, Artvin, Bitlis, Bursa, Denizli, Diyarbakır, Edirne, Elazığ, Erzurum, Gaziantep, Gümüşhane, Hatay, Isparta, Mersin, İstanbul, İzmir, Karaman, Kars, Kayseri, Kırklareli, Kırşehir, Konya, Malatya, Manisa, Mardin, Muğla, Nevşehir, Niğde, Ordu, Osmaniye, Siirt, Sivas, Şanlıurfa, Tokat, Trabzon, Van, Zonguldak.

Sayın Belediye Başkanımız bu raporda Kastamonu’nun bulunmamasına haklı olarak itiraz ediyordu. 17 bin velinin yattığı bir şehir, genelinde yüzlerce Selçuklu, beylikler, Osmanlı dönemi dini ve kültürel eser barındıran, toprağında Sahabe bulunduran, Anadolunun İslamlaşmasında ve müslüman kalmasında dört temel direkten (Evtad-ı Erbaa)biri olarak kabul edilen Şeyh Şaban-ı Veli hz lerinin kabri bulunan, yüzyılımızın en büyük İslam alimi Bediüüzaman Said Nursi ye sekiz yıl ev sahipliği yapan, mühim talebe ve varislerini yetiştirip büyüten bir şehrin, inanç turizmi açısından 43 ilden geride sayılıyor, listeye alınmıyor olması; çok tuhaf, tutarsız, gerçeklikten uzak bir yorum, objektif kriterden yoksun bir rapor olmaktan öte bir anlam taşımıyor.

Ancak, maalesef, kredi derecelendirme kuruluşlarının Türkiye üzerinde oynadığı oyunları andıran bu tür raporlar, bilerek düşük not verme, öteleme, bastırma, yok sayma politikalarını andıran işlevler görüyor olması ihtimalini barındırdığı için başkanımızın tepkisini hak ediyor.

Sitemizin logosunda da yazdığı gibi, Bu şehir, nurlu ve sırlı bir şehir… Nurunu herkes göremez. Sırını herkes sezemez, herkese sırrını sezdirmez. Müstağni bir şehir, mütevazi bir şehir. Asil bir şehir. İlgi dilenmez, sevgi dilenmez, reklama prim vermez. Görünmeyişi de bu yüzden zaten. Kastamonu,“Çok mütevazi olma gerçek sanırlar” sözünün ifade ettiği, tevazusu sahte olmayan ama sathi bakanın, tevazusundan dolayı yok saydığı insanların yaşadığı, mahviyet kültürünün yaşandığı, asalet ve mertliğin tevazu ile aynı kapta pişirildiği bir yerdir. İnsanı, kültürü endemiktir, türünün başka örneği az bulunur ve o yüzden tanınması, anlaşılması, adlandırılması zor bir kültür havzasıdır. Kendi gibi olmayana kendini açık etmeyen, sırrını vermeyen bir şehirdir. Kendini anlatmayı abes, ayıp sayan insanların tanınması, bilinmesi, fark edilmesi bu asırda mümkün değil elbette. Kültürün fark edilip tanınmamasını bu gerekçelere bağlayabiliyor, mazur görebiliyorum da yüzlerce maddi eser varlığının görülemeyişini anlamak için iyi niyet kriterleri yetmiyor.

Başkanımızın şehrimizi ilgilendiren bu tür raporları, gelişmeleri takip ediyor, dikkate alıyor oluşu çok önemli bir gelişmedir benim açımdan. Tepki vermesi, tavır koyması, eleştirmesi ayrıca dikkate ve övgüye değer.

Bu dikkatli tavır halkın ve diğer etkili ve yetkili kurumların bilinçlenmesine, gayretlenmesine vesile olmalı. Yoksa bir kişinin açıklamaları, gayretleri bir şehri, halkını, kültürünü her yerde ve her alanda, her platformda yeterince temsile tek başına yeterli olmaz.

Bu can sıkan gelişmenin yanı sıra ümit verici bir gelişme de yaşandı bu bayram telaşı arasında.

Merkezi Ankara da bulunan Risale Akademi Derneği, Türkiye çapında Anadolu Ağabeyleri adı altında düzenlemeye devam ettikleri paneller serisinin on yedincisini Kastamonu da “Kastamonu Ağabeyleri” adı altında düzenlemeye niyet ve gayret edinmişler. Bunu öğrendik çok mutlu olduk.

Asıl mutluluk sebebimiz turizm vb değil elbette ancak konumuz şehrimizin turizm potansiyelini fark etmek, fark ettirmek ve değerlendirebilmek olduğu için başka bir haberle bağlamak istiyorum; “Isparta “İnanç Turizmi”nde merkez olmaya emin adımlarla ilerlemeye devam ediyor.

Bediüzzaman Said Nursi’nin Isparta merkez ve Eğirdir’in Barla köyündeki evleri ve yaşadığı alanları ziyaret edenlerin sayısı her geçen gün adeta katlanarak artıyor. Geçtiğimiz hafta sonu Isparta merkez ve Barla Bediüzzaman Said Nursi’nin evi ve yaşadığı alanları ziyaret etmek isteyenlerin sayısı 10 bini geçti. Yetkililerden edilen bilgilere göre Barla’ya Cumartesi ve Pazar günleri ziyaret için 7 binin üzerinde vatandaş geldi. Isparta merkeze ise 3 binin üzerinde ziyaretçi geldi” (basın).

Bu haber, Kastamonu için pusula olmaya aday bir haberdir bence. Kastamonu risale-i nur talebeleri tarafından henüz keşfedilememiş ama risale-i nur hizmetinin ve nur eserlerinin temelini atıldığı, binasının yükseldiği üç-beş Anadolu şehrinden biridir. Isparta ne ise Kastamonu odur. Isparta’nın yakaladığı ve değerlendirdiği fırsatı Kastamonu yakalayamaz mı, değerlendiremez mi?

Belediye başkanımızın bu organizasyondan haberleri var bildiğim kadarıyla ve sanıyorum destekleri de olacak. Ve olmalı. Sadece belediyemiz ve başkanımız değil, bu şehirde, tanıtım, kültür, eğitim, ahlak, sanat, ticaret, turizm, seyahat her alanda faaliyet gösteren kişilerin, kurumların, sivil toplum örgütlerinin hepsinin haberleri olmalı, destekleri olmalı.

Bu şehir maneviyatla, sanatla, edebiyatla, eğitimle büyümüş, gelişmiş, bir kimlik ve kişilik oluşturmuş. Sürdürülebilir olması için bu alana çok ciddi yatırım, emek ve gayret gerekiyor, hassasiyet gerekiyor.

25 Ekimde Kastamonu Halk Eğitim Merkezi konferans salonunda yapılacak olan “Kastamonu Ağabeyleri Paneli”nin şehrimize, insanımıza hayırların gelmesine vesile olmasını diliyorum. Kastamonu’muzun Anadolu ve dünya ile, Anadolu’nun ve Anadolu’da yaşayan basiretli insanları ile buluşmasına, aradaki kopuk bağların tamirine, perdelerin kalkmasına vesile olmasını ümit ediyorum.. Organizasyondaki herkese başarılar, kolaylıklar diliyor, herkesi desteğe davet ediyorum.

Faydalı ise lütfen bağlantıyı paylaşınız, tavsiye ediniz. Kaynaksız kopyalamanıza rızamız yoktur.

İlginizi Çekebilir

‘Salâvatın Mânâsı Rahmettir!..’ 

‘SALAVÂTIN MA‘NÂSI RAHMETTİR!..’  “(Ey resûlüm!)  (biz) seni ancak âlemlere bir rahmet olarak gönderdik!..” (Enbiya,107) “İşte seni …

Önceki yazıyı okuyun:
“Çığlığı âfakta yankılanmayan yazar” boşuna yazar / Mehmet Nuri Bingöl

Mehmet Nuri BİNGÖL mneminler5@mynet.com “Çığlığı âfakta yankılanmayan yazar” boşuna yazar   Eskiler ne güzel söylemişler: ”Geçmiş …

Kapat