Ana Sayfa / Yazarlar / Üç Fitne

Üç Fitne

Faydalı ise lütfen bağlantıyı paylaşınız, tavsiye ediniz. Kaynaksız kopyalamanıza rızamız yoktur.

Üç Fitne

İslamiyet tarih boyunca üç büyük saldırı ile karşılaştı.
Birincisi: 1099 da başlayan haçlı seferleri. 15 Temmuz 1099 tarihinde Papa Urban’ın teşvikiyle yapılan ilk haçlı seferinde Kudüs’ü ele geçiren hıristiyanlar büyük bir katliam yaptılar. İçeride 75 bin, toplamda 220 bin müslümanı ve yahudiyi öldürdüler. Sonraki yıllarda haçlılar hep mağlub oldular. Papa tanrı bizi terk etti. Duamız kabul olmuyor dedi.
1444 te Varna savaşı ile haçlı seferleri zahiren sona erdi.
İkincisi: Moğol istilaları,
Horasan’ı, Merv, Nisabur, Tus şehirlerini yakıp yıktılar. İnsanlarını kılıçtan geçirdiler. Sadece Merv’de öldürdükleri müslüman sayısı 700 bindir. (bk. İbnü’l- Esir, El- Kamil Fi’t- Tarih 12. Cilt, 352.- 353. Sh.)
Buhara, Semerkand, Bağdat ve diğer İslam şehirlerinde milyonlarca Müslümanı acımasızca öldürdüler.
Öldürürlerken ellerinde bulunan bir müslüman: “Hayır Allah aşkına, hayır Allah aşkına.” diyordu. Onlar da at üzerinde oynayıp şarkı söylüyorlar ve o müslümanın söylediği: “Hayır Allah aşkına, hayır Allah aşkına.” sözünü halka naklediyorlardı. Bu büyük bir musibet ve bela idi!
İnna lillahi ve inna ileyhi raciun (Biz Allah’a aidiz ve O’na döneceğiz.) (İbn Kesir, El Bidaye Ve’n-Nihaye, Çağrı Yayınları 13. Cilt, 259. Sh.)
Sonunda bunlar da İslam içinde eridiler. Birçoğu müslüman oldu. Altınorda devleti gibi İslam ile şereflendiler.
Üçüncüsü: Batı medeniyetinin saldırısıdır.
Bu dönem Abdulhamid’in tahttan indirilişi ile başladı. Osmanlı devleti, 1909 da Türkiye’nin 9 katı idi. 9 da 8 i bizden alındı. Bize kalan sadece 9 da bir.
Birinci Dünya Savaşı Osmanlı’yı yıkmak ve İslam’ı yok etmek içindi. Fakat bumerang gibi zulümleri kendilerine döndü.
İkinci Dünya Savaşının ardından Avrupa’da taş taş üstünde kalmadı. Yaptıkları zulmün faturasını 50 milyon insanın katledilmesi ile ödediler.
İngilizler, Fransızlar, Ruslar, Yahudiler ağır bedel ödediler.
En büyük darbeyi halifeliğin kaldırılmasıyla vurdular. İslam’ın yok olmasını bekledir. Fakat başaramadılar. Şimdiye kadar batının katliamları, savaşları, müslümanları katletmeleri devam ediyor. Başsız kalan İslam ülkeleri güçsüz kaldılar.
Irak, Suriye, Afganistan, Arakan, Yemen, Filistin, Çeçenistan, Bosna ve diğer İslam beldelerinde milyonlarca müslüman öldürüldü. Hala zulümleri devam ediyor fakat İslam’ı yok edemediler.
Batı doğudan elini çeker mi yoksa büyük bir savaş ile bu süreç neticelenir mi zaman gösterecek.
(Bir Şahıs Bir Olay)

Doğu ve Batı

Doğu ağlar, batı yer.
Ağlamak kaderidir doğunun bütün zamanlarda,
Batıdan gelir zulüm, saldırmak ve yağmalamakla,
Batı yer pisletir dünyayı, doğu ağlar temizler kıtaları.

Gözleri buğuludur doğunun dokunsan ağlayacak,
Batının gözleri aç kurt gibi kıpırdasan saldıracak.
Bir el uzanır doğudan sarılır, kuşatır, ısıtır insanlığı,
Batıdan çıkan ağız saldırır, parçalar, ısırır insanları.

Doğunun gözyaşlarıdır dünyayı temizleyen,
Acıları ve zahmetleridir kıyameti önleyen.
Yeryüzünü kirleten batının yiyip çıkardıkları,
Dünyayı yaşanmaz kılan zulüm ve hırsları.

Doğuda doğdu insan,
Batıya gönderdi evladını,
Zulümle döndü batıdan,
Yabancılaşınca, batı koydu adını.

Elinde silahı, kılıcı ve mavzeri,
Doğunun kucağına dönüp geldi,
Yattığı kucağa oturdu sapladı hançeri,
Akan kanı içip güçlendi ve kibirlendi.

Mal bulmuş mağribi gibi saldırdı,
Gözü dönmüş kurt gibi hırslandı,
Saldırdıkça daha da güçlendi,
Güçlendikçe daha da saldırdı.

Batının insanı kendini evrimleşmiş zanneden goril,
Doğunun insanı gorilin hor görüp aşağıladığı insan,
Heyhat doğu ile batı arasında uzaklık ne kadar?
Doğu ile batı arasındaki uzaklık kadar.
Abdullah Öztürk

Kediler ve Köpekler

Şehrin en karanlık gecelerinde,
Kediler köpeklere kurban olurken,
Zulmün en süflisi,
Köpeklerin dişlerinde ölü kedi yavrusu.

Bir avuç kadar küçük,
Başı yere sarkık, cansız kedi yavrusu.
Köpeğin dişlerinde, salyası tüylerinde
Sevinerek koşan merhametsiz köpek sürüsü.

Sabaha kadar,
Kovalamaca devam eder.
Yanık bir sabah ezanı ile
Kediler kurtulur tasalluttan,

Ne yerler ne karın doyururlar,
Dişleyip bırakırlar,
Zevk için, öldürmek için.
Sürü içinde eğlenmek için.

Onlar hayvan gibi yaşar.
Köpek gibi ölürler.
Onlar ise sessizce yaşar.
Ve sessiz ölürler.

Abdullah Öztürk

Yazar : Abdullah ÖZTÜRK

1963 miladi ve 1383 hicri senesinde, Ankara’da dünyaya geldi.
Gazi Üniversitesi İdari Bilimler Fakültesi İşletme Bölümünden mezun oldu.
Memleketi Şeyh Ali Semerkandi Hazretlerinin yaşadığı ve medfun olduğu Şeyhler beldesidir.
Huccet, Hulasa, Fıkhul Kebir, Fıkhul Evsat, Fıkhul Asgar, Hıristiyanlara Mektuplar, Yol, Bir Şahıs Bir Olay, Cevher İnci Altın, Suristan, Kalbimin Aydınlığı 40 Hadis, isimli eserlerin yazarı, halen ilmi araştırmalarını devam ettirmektedir.

Web Sitesi
Tüm Yazıları Göster
Faydalı ise lütfen bağlantıyı paylaşınız, tavsiye ediniz. Kaynaksız kopyalamanıza rızamız yoktur.

İlginizi Çekebilir

‘Salâvatın Mânâsı Rahmettir!..’ 

‘SALAVÂTIN MA‘NÂSI RAHMETTİR!..’  “(Ey resûlüm!)  (biz) seni ancak âlemlere bir rahmet olarak gönderdik!..” (Enbiya,107) “İşte seni …

2 Yorumlar

  1. avatar

    Allah razı olsun hocam

  2. avatar

    Allah razı olsun abim

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Önceki yazıyı okuyun:
Dil Yârimiz.. Dil Yâremiz

Dil Yarimiz.. Dil Yaremiz.. Yüz sene öncenin Türkiye'sinde en azılı dinsizin kaleminden çıkmış kitapları, gazeteleri, …

Kapat