Ana Sayfa / Yazarlar / Ücretli Çalışma Sona Erecek Midir? / Vehbi KARA

Ücretli Çalışma Sona Erecek Midir? / Vehbi KARA

Faydalı ise lütfen bağlantıyı paylaşınız, tavsiye ediniz. Kaynaksız kopyalamanıza rızamız yoktur.

İnsanoğlu, doğası gereği köle veya esir olarak çalışmak istemediği gibi ücretli olarak da çalışmak istemez. Bununla birlikte ücretli sistem belki tamamen ortadan kalkmasa da büyük ölçüde yerini kendi işinin sahiplerine bırakmaktadır. Örneğin robotlar yavaş yavaş çalışma hayatında insanların yerini almaktadır.

Peki, bu durum nasıl olacak? Bu konunun detaylarını “Kapitalizm sonrası Dönem: Malikiyet ve Serbestiyet Devri” isimli kitabımızdan öğrenebilirsiniz. Bununla birlikte ücretli sistemin ana parametrelerini konu üzerinde çalışma yapacak kişiler için izah etmeye çalışalım.

Çalışma yaşamında insanlar genellikle “bağımsız çalışanlar” ve “bağımlı çalışanlar” olarak iki ana grupta yer alırlar. Bağımsız çalışanlar genellikle kendiişlerinin sahibi olan insanlardır. Bu sınıftaki çalışanlar bazen ortaklıklar şeklinde bir araya gelebilirler. Bağımlı çalışanlar ise ücretlilerdir.

Çalıştıran ile çalışan arasında sıkı bir bağımlılık ilişkisi vardır. Bağımlı olarak çalışanların tümü, iş hukuku açısından “işçi” olarak kabul edilir. İş mahkemeleri işçi ve işverenlerin hukuksal ihtiyaçlarını karşılamak içindir. Devlet ve kamu kuruluşunda çalışanlar ise “memur” olarak adlandırılır ve bunların hukuki işlemleri idare hukuku açısından ele alınır.

Bu anlamda işçi, işverenle yaptığı sözlü ya da yazılı sözleşmeye dayanarak, ister bedensel ister zihinsel nitelikte olsun, herhangi bir işte ücret karşılığı çalışan kişi olup genel anlamda bir kimseye bir iş karşılığında işveren veya üçüncü kişiler tarafından sağlanan ve para ile ödenen tutara “ücret” adı verilmektedir.

Ücret kavramının anlaşılabilmesi için ücretin hesaplanması ve ödeme tarzı öne çıkmıştır. Muhtelif şekillerde ortaya çıkan ücret kavramı çeşitli sistemlerin doğmasına yol açmıştır.  Ücret sistemleri umumiyetle iki ana gruba ayrılır:

  1. Zaman esasına tabi olan ücret sistemleri
  2. Emek hasılasına göre hesaplanan, teşvik edici ücret sistemleridir.

Çalışma biçimlerinden bahsederken çalışmayı temelde:  “ücret karşılığı olmaksızın çalışma” ve “bir ücret karşılığı çalışma” şeklinde iki farklı ayırıma tabi tutmak da mümkündür.

Bu ayırımda dikkat çekilmesi gereken başlıca unsurlardan biri, çalışmanın pratikteki anlam bakımından bir ücret karşılığı olup olmaması yönündeki ayırımıdır. Çünkü bağımlı olup olmamaya göre de yapılabilecek bu ayırım birbirlerinin yerine kullanılamamaktadır.

Çalışmanın bugünkü anlamı bir ücret karşılığı çalışmadır. Ancak bu ayırım tarih boyunca ve günümüzde bu kadar kesin bir şekilde net bir şekilde ifade edilmemiştir. Çünkü bugün Batı toplumlarında bir çalışanın ücret alıp almadığı, bağımlı çalışan olup olmadığı belirlerken, Batı toplumları dışındaki toplumlarda, ücret bağımlılık ile olan ilişkisini yitirmekte, ücret konuşulmasa dahi belirgin bir bağımlılık unsurunun ücret dışındaki nedenlerle ortaya çıktığı görülmektedir.

Ücretli sistemin büyük ölçüde yapısal olarak sona ermesi, herkesin kendisinin sevdiği işi yapması, insan hak ve hürriyetlerinin kâmil manada kullanılmasına imkân tanıyan malikiyet ve serbestiyet devrinde mümkün olacaktır. İnsanların kendi istidatlarına yani kabiliyetlerine uygun bir şekilde çalışması sağlandığı takdirde zorunlu çalışma diye bir şey söz konusu olmayacaktır. Nasıl ki bir sanatkâr, maddi kaygılardan ziyade kendi sanatını icra etmekten zevk alabiliyor ve ücreti ikinci derecede bırakabiliyor ise benzer şekilde hoşlandığı işlerle meşgul olarak çalışmak; insanın doğasında da mevcuttur. 

İnsanın tekâmül sürecinde ücretlilik yerine kendi işini yapmak isteyeceği anlaşılmakta ve bu konuda yapılan anket çalışmaları da bu sonucu teyit etmektedir. Malikiyet ve Serbestiyet Devrinin anlaşılabilmesi de ücretli sistemin sorgulanması ve mahzurlarının ortaya çıkması ile birlikte daha iyi anlaşılabilecektir, vesselam…

Yazar : Vehbi KARA

Dr. Vehbi KARA, 1965 Yılında İstanbul’da doğdu. İlk ve orta eğitimini yine İstanbul’da tamamladıktan sonra 1982 yılında Deniz Harp Okuluna girerek askeri öğrenci olarak eğitimine devam etti. 1986 Yılında Kontrol Sistemleri bölümünden Elektrik-Elektronik Mühendisi olarak mezun olduktan sonra Teğmen rütbesi ile Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’na bağlı savaş gemilerinde ve karargâh birimlerinde deniz subayı olarak görev yaptı. Savaş gemilerinde güdümlü mermi ve top atışlarında birincilik kazanmıştır. 1997’de Yüzbaşı rütbesinde iken askerlik mesleğinden ayrıldı ve ticaret gemilerinde çalışmaya başladı. Gemi Kaptanı olarak çeşitli ülkelere ait 30’dan fazla ticari gemide görev yapmış çalıştığı firmalardan ödüller almıştır. 2011 Yılında Araştırmacı kadrosu ile İstanbul Üniversitesinde göreve başladı ve halen de bu üniversitenin Su Ürünleri Fakültesinde ve Mühendislik Fakültesinde denizcilikle ilgili meslek dersleri öğretmenliği görevini yürütmektedir. 1997 Yılında İstanbul Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Uluslararası İlişkiler Bölümünde “Petrole Dayalı Stratejiler ve Uluslararası İlişkilerde Petrolün Rolü” isimli çalışması ile yüksek lisans eğitimini tamamlamıştır. 2015 Yılında İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Çalışma Ekonomisi ve Endüstri ilişkileri Bölümünde “Çalışma İlişkileri Açısından Kapitalizm Sonrası Dönem: Malikiyet ve Serbestiyet Devri” başlıklı çalışması ile doktora eğitimini tamamlamıştır. Uzakyol Kaptanı yeterliliğinde gemi kaptanlığı, Denizci Eğitimci Belgesi ve Elektrik-Elektronik Mühendisliği sertifikaları mevcuttur. Denizcilik, askerlik, tarih ve iktisat konularında çeşitli dergi, gazete ve internet sitelerinde makaleler yazan Vehbi KARA’nın “Bahriyede 15 Yıl” ve “Altı Ayda Altı Kıta” isimli iki kitabı bulunmaktadır. Evli ve iki çocuk babasıdır.

Tüm Yazıları Göster
Faydalı ise lütfen bağlantıyı paylaşınız, tavsiye ediniz. Kaynaksız kopyalamanıza rızamız yoktur.

İlginizi Çekebilir

‘Salâvatın Mânâsı Rahmettir!..’ 

‘SALAVÂTIN MA‘NÂSI RAHMETTİR!..’  “(Ey resûlüm!)  (biz) seni ancak âlemlere bir rahmet olarak gönderdik!..” (Enbiya,107) “İşte seni …

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Önceki yazıyı okuyun:
Ali SERT Hoca’nın duası (Video)

Rahatsızlandığını öğrendiğimiz muhterem hocamıza, ağabeyimize makbul şifa dualarına vesile olması niyazıyla... 03/05/2017 https://youtu.be/j6wO3DYtYY4

Kapat