Ana Sayfa / Yazarlar / Uhuvveti Çiğnemek ya da “Dünyanın Saydına Çıkmak” / M. Nuri BİNGÖL

Uhuvveti Çiğnemek ya da “Dünyanın Saydına Çıkmak” / M. Nuri BİNGÖL

Faydalı ise lütfen bağlantıyı paylaşınız, tavsiye ediniz. Kaynaksız kopyalamanıza rızamız yoktur.

Mehmet Nuri BİNGÖL

mneminler5@mynet.com

UHUVVETİ ÇİĞNEMEK YA DA “DÜNYANIN SAYDINA ÇIKMAK”…

Çok insanın malumu… Hatırlarım bazen:

Umumun maksudu bir amma rivayat muhtelif.”

Pek çok anlaşmazlığın altında yatan bence böyle bir haldir. Buna sebebin “inat ve tarafgirlik” olduğu açıklanır 22. Mektup’ta…

Rıza nazarıyla bakan hiçbir kusuru görmez. Tarafgirlik nazarıyla bakan ise en küçük –hatta kusur bile sayılmayan- kusurları da görür.” devleştiren mercekler altına alarak hem de…

Bunu, devlet çapındaki gelişmelerden dolayı hatırlamadım sadece. Ferdi meselelerden tutun da mahalle, şehir, aile, hatta hizmet grupları zaviyesinden bile can alıcı bir noktadır bu.

Bu hakikatın zıddına bir yol tutmak “camia” hayatını da berhava edip, “içtimai tevhid” ve “ittihad-ı kulub”u da bozuyor; “kabil-i iltiyam olmayacak inşikaklara” sebep oluyor.

***

Bu sıralar – sağolsun, biraz da Adıyaman milletvekili Mehmet Metiner’in 17 Aralık 2013 tarihli yazısındaki tavsiyeyi dinleyerek- sıklıkla “Risale-i Uhuvvet”i okuyor, tezekkür ediyoruz.

Ne diyordu o yazıda?

Uhuvvet Risalesini her daim okuyacağımız günlerden geçiyoruz.

İhlas sırrına zarar verecek söz ve davranışları yanımızdan uzaklaştıracağımız günlerden geçiyoruz.

Bizler birbirimizin hasmı değiliz (ve olamayız da.)

Bizler aynı idealleri paylaşan kardeşler topluluğuyuz.

………………………………………….

Biz aynı idealler temelinde bir araya gelmiş kardeşler topluluğuyuz.

Sadece hizmet alanlarımız farklı…

Hizmet hareketinin çabalarıyla siyasal bir partinin çabaları pek tabii birbirinden farklıdır. “ (Yeni Şafak, 17 Aralık, 2013)

İktidar tarafı ile kanuni sözcüleri bu ve benzeri açıklamaları yaparlarken, malum camianın gazetesiyle, -güya- o camiya zıt yorumlar yapan bir diğer “mevkute”nin “28 Şubat’tan Beter” manşeti atmalarına ne demeli?

Feyalilacep!

***

Uhuvvet”in esasları ve ince noktaları mezkur risalede ayrıntılarıyla zihinlere havale edilmiş. O incelikleri diğer yazılara havale ederek diyoruz ki:

Malum camianın ilk çıkışından beri hangi esaslara bina “edildiği”nin farkındaydık. “Çok çok” hususi dairede de bunu konuşmuyor değildik.

Bu esaslara binaen ehl-i imanın şeyhlerini çürütmekten içtinaben” onların iman bağını koruma esasımıza (Kastamonu Lahikası) uymak için “o meseleleri” avam-ı ehl-i nasa ya da umuma açamıyorduk!

Yurt binalarına zekat-öşür geçer dediler; bunun İslam’da yeri olmadığını bile bile, sadece bunu soran dostlarımızdan başka kimseye açılmadık.

Şundan bundan bağış alarak kurban kesme diye bir şey olamayacağını, koyunun sadece tek kişinin, sığırın da ancak yedi kurban kesme niyetli müslümanın ortaklığıyla kesilebileceğini serrişte etmedik- bu yüzden.

İsrail çocuklarının başına gelen için feryat edilip de Filistinli yavrulara bir şey denmediğinde bunu “bizim arkadaş”ın “istiğrak-vecd” hâlinde söylediği bir şatahat olduğu hüsn-ü zannına düştük!

Mavi Marmara’daki “Furkan” kardeşimizin şehadeti için “boşuna” hükmü verildi (!), bu “şatahatı” bile Cibali Baba’nın cezbe halindeki “gavurcuklarım ölmesin” hikayesiyle tevil ettik- tek fitne çıkmasın diye…

Misalleri uzatmak mümkün… Yine o “uhuvvet” sırrından dolayı maksadın hasıl olduğunu düşünüyor, belki yüzlerce “galat”ı zikretmiyoruz.

Ama iş – ya da bıçak kemiğe dayanıp- Risale-i Nur’lar, Protestan İslam projesi gereği sadeleştirme kılıfı içinde tahrif edilmeye gelince sıra, yani camii duvarına “şey” edilince susamazdık- çünkü Risaleler kimsenin malı değil, “mâl-i umumi”ydi, “Kur’an’ın malı”ydı.

Bir kimse kendi hakkından hazf-ı nefs edebilir. Alelgayrın hakkı için fedakarlık ihanettir.” (Sünuhat) beyanınca susamazdık. “Adamlar” malum 17 Aralık sopalarını da –arının kovanına- sokunca, daha doğrusu bu hata yaptırılınca onlara, olanlar oldu.

Geçenlerde bir kadim dost “facebook”ta “ Ben eskiden hocayı bir Din alimi zannederdim. CNN-Türk’teki röportajını seyredince hocanın bir siyasetçi, bir iş adamı, bir finansör olduğunu gördüm.” diyordu.

Meselenin hülasası –aslında- “ilmi enaniyet” kisvesi altındaki “hubb-u cah” ve “ilim ile dünyanın saydına çıkam” haletidir.

Yazar : Mehmet Nuri BİNGÖL

BİYOGRAFİ
1961’de Şanlıurfa/Birecik’te doğdu. İlkokul ve ortaokulu aynı ilçede okudu. 1982’de İstanbul Edebiyat Fakültesinden mezun oldu. Anadolu’nun çok yöresinde Türk Dili ve Edebiyatı öğretmenliği yaptı.
Yazgı, Köprü, Bizim Külliye dergilerinde hikâye, deneme ve makaleleri yer aldı. Gap Gündemi, Tasvir, Yeni Nesil gazetelerinde yazıları yayımlandı. Birecik yıllıklarına alınmış şiirleri, yaptığı derlemeleri ve değişik site ve kitaplara alınmış makale, mülakat ve köşe yazıları bulunuyor.
Kitaplaşan iki eseri ve tefrika romanları Mehmet Nuri EMİNLER mahlasıyla yayımlanmıştır. Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmenliğine devam ediyor. Birecik’te temsilciliği açıldığı ilk günden beri Eğitim-Bir-Sen üyesi. Dört kızı ve üç torunu bulunuyor. Şanlıurfa/ Birecik’te ikâmet ediyor.

Tarık Buğra ile yaptığı mülakatın iktibas edildiği eserler:
Politika Dışı (Tarık Buğra)
Tarık Buğra’yla Söyleşiler (Mehmet Tekin)

Hikâyelerinin İktibas Edildiği Eserler:
Kedinâme (M. Nuri Yardım, 2019)
Dergizan Yıllığı (Ramazan Seydaoğlu, 2020)

İktibas edilen mahalli derlemeleri:
Cumhuriyetin 50. Yılında Birecik Yıllığı
Cumhuriyetin 70. Yılında Birecik Yıllığı

Tefrika Romanları:
Yokuşta ( 1986)
Yokuşta Tırmanış-1 (1984)
Yokuşta Tırmanış- 2 (1988)
Kafkasya’da Sarp Ufuklar (1981)

Kitapları:
Sürgündeki Çeçenya (1. Baskı: 1996; 2. Baskı: 2000) Gençlik Yayınevi
Nur Üstad (Biyografi- Deneme; 2002) Erguvan Yayınevi
Siyahtan Turkuaza (15 Temmuz) [Hikâyeler] 2021. KDY yayıncılık
Ver Elini Türkmeneli [Gönül Sayhası-1] (Roman) 2021, KDY Yayıncılık
Azada Yürüyüş [Gönül Sayhası-2] (Roman), 2021, KDY Yayıncılık, "Bir Başka Çeşme" (2022- KDY- Öyküler)

Tüm Yazıları Göster
Faydalı ise lütfen bağlantıyı paylaşınız, tavsiye ediniz. Kaynaksız kopyalamanıza rızamız yoktur.

İlginizi Çekebilir

‘Salâvatın Mânâsı Rahmettir!..’ 

‘SALAVÂTIN MA‘NÂSI RAHMETTİR!..’  “(Ey resûlüm!)  (biz) seni ancak âlemlere bir rahmet olarak gönderdik!..” (Enbiya,107) “İşte seni …

Önceki yazıyı okuyun:
“Risale-i Nur’da Tahrifat Var mı? -Habervaktim yalan haber yayınlıyor! / Prof. Dr. Ahmet Akgündüz

Prof. Dr. Ahmet Akgündüz Risale-i Nur Tahrif Edilmemiştir Habervaktim yalan haber yayınlıyor!Maalesef kurt dumanlı havayı …

Kapat