Unutkanlık / Ahmet KATIN

Faydalı ise lütfen bağlantıyı paylaşınız, tavsiye ediniz. Kaynaksız kopyalamanıza rızamız yoktur.

Unutkanlığın tek sebebi, harama nazar değildir. Fakat bu asırda unutkanlığın artması ile harama nazar adeta paralel gitmekte… Üstadımızın dediği gibi, Ahir zamanda nazar-ı haram ziyadeleştikçe, hevesat-ı nefsaniye heyecana gelip, vücudunda su-i istimalat ile israfa girer. Beyinde, sinirlerde, hafızada, akıl ve muhakemede tahribat olur. Bunun neticesinde bir çok zararlar meydana gelir. Çoğunlukla bu hafızada zayıflık, zihin dağınıklığını netice verir.Umumen böyledir, amma mutlaka, istisnalar olur.

Hem memalik-i bâride olan Avrupa’daki tabiatlar, o memleket gibi bârid ve camiddirler. Bu Asya, yani Âlem-i İslâm kıt’ası, ona nisbeten memalik-i harredir. Malûmdur ki; muhitin, insanın ahlâkı üzerinde tesiri vardır. O bârid memlekette, soğuk insanlarda hevesat-ı hayvaniyeyi tahrik etmek ve iştihayı açmak için açık-saçıklık, belki çok sû’-i istimalata ve israfata medar olmaz. Fakat seri-üt teessür ve hassas olan memalik-i harredeki insanların hevesat-ı nefsaniyesini mütemadiyen tehyic edecek açık-saçıklık, elbette çok sû’-i istimalata ve israfata ve neslin za’fiyetine ve sukut-u kuvvete sebebdir. Bir ayda veya yirmi günde ihtiyac-ı fıtrîye mukabil, her birkaç günde kendini bir israfa mecbur zanneder. O vakit, her ayda onbeş gün kadar hayız gibi ârızalar münasebetiyle kadından tecennüb etmeye mecbur olduğundan, nefsine mağlub ise fuhşiyata da meyleder.

Demek mekan, karakter, ahlak, yetişme tarzı, ana-baba-dede-nineden tevarüs eden (uydurukçası kalıtımsal) hissiyatlar, yenilen yiyecekler, hatta besmelesiz yemek gibi bir çok şey insanda etki ediyor. Mesela bazı insanda para, o kadar kıymetli ki, bir çok insanı tahrik eden, cinsellik, aleminde o kadar kıymetli değil. Bazısı da şöhret için, canını, namusunu, ailesini terk eder. Herkesin zafiyetleri farklı olduğu için, tesiratta farklı oluyor. Ama cüz’i-külli herkesde umumen o şikayet var.

Unutkanlığın sebeplerinden bazısı şunlar: Stres, Uykusuzluk veya uykuda dengesizlik yani, parçalı uyuma, ya da uyku saatlerinin çok farklı oluşu, Kilo fazlalığı, çekirdeksiz ve tohumsuz gıdaların yenilmesi, Bir çok meseleyle meşgul olma, Aşırı üzüntü gibi bir çok sebepler var.

Peki unutkanlığa karşı ne yapacağız. Öncelikle maneviyatımızı kuvvetli tutacağız. Nurları okumalarımızı arttıracağız. Kur’an ve Cevşen okumalarını hiç ihmal etmeyeceğiz. Bilhassa Namazda zihnimizi toplayıp, kimin huzurunda ve kimleri temsil ederek: “Ancak Sana ibadet ederiz ve yalnız Senden yardım dileriz.” Dediğimizi hatırlamak. Nasıl, bir azametin karşısında, boyun ve bel büktüğümüzü, yerlere kapandığımızı, hususan tahiyyatta, zaman ve mekanları aşıp, hemen Rasulullahın arkasında, bütün kainatın tahiyyat-ı mübarekelerini ve salavat-ı tayyibelerini, takdim ettiğini düşünmek. Selam verirken sağında Rasulullah ile göz göze gelip, arkasında 124 bin Enbiya ve Melaikeye selam verdiğini, soluna selam verirken Üstadımızın tebessümlü yüzüne bakıp, arkasında 124 milyon evliya, alim, salih insanları ve melaikeleri niyet etmek ile huzur kazanıp, dünya gamından,tasasından, dertlerinden sıyrılmak ile, dua ve münacat ile, Rabb-ül Aleminin dergahında, dilenci bir hadim, liyakatsiz ve mahcub bir kul olduğunu bilerek, arz-u hal etmek.

Hususan muhatap olduğumuz insanlara, nasıl bu iman hakikatlarını duyururumdan tut, hizmette beraber olduğumuz kardeşlerin hizmetleri benimdir, ne güzel hizmet olmuş, hizmetimiz inkişaf ediyor, diyerek cüziyyetten kurtulmak bir nevi külliyet kazanmak insana o kadar büyük bir ferahlık veriyor ki, işin, eşin, aşın, çocuğun, çevrenin…. verdiği sıkıntıları, bu manalar, ruhdan alıyor.

Son olarak, zannederim çok mühim bir şey. Ama, zor bir şey. Hafta da birkaç saat bile olsa, yalnız ve sessiz bir odada, Rabbimizle baş başa kalıp, hatalarımızı, kusurlarımızı itiraf ile… Ona layık olamamakla beraber, Onu sevdiğimizi, Onun yolunda, Onun rızası dairesinde olmak istediğimizi, tam muvaffak olamamakdan üzüntümüzü itiraf ederek, Hasbünallahü Ve Ni’mel Vekil manasını alemimizde canlandırmak. Bir çok problemimizi çözdüğü gibi, zihnimizi, kalbimizi, ruhumuzu, hafızamızı ve yüzler letaifimizi ferahlatıp, huzura vesile olacaktır.İnşaallah…