Ömer ÖZCAN |
Üstad: Mekke’de Olsan da Buraya Gelmen Lazım…
Vahşi Şaban (Akdağ) Ağabey, Ceylan Ağabeyden Naklen Anlatıyor:
Bir gün 8-10 çocuğu olan Diyarbakırlı bir adam çocuklarını evlendirmiş, barklandırmış; ailesi de ölünce, “Ben Mekke’nin etrafında ölmek için gideceğim” demiş ve gitmiş Mekke’ye. Bu zat iki sene Mekke’de kalıyor. Buradan giden bir ‘Delil’ (hacı rehberi) onu görünce “Sen ne arıyorsun
burada?” diye soruyor. “Ben Beytullah’ın etrafında ölmek için geldim” diyor bu adam. Rehber: “Kardeşim, bu söylemez ‘Beyt’tir. Isparta’da söyler Beyt var. Git, intisap et, imanını kurtar” diyor. “Benim param yok ki nasıl gideceğim?” deyince, “Ben sana bir kâğıt vereyim, hududa kadar gider, oradan içeri girersin” diye cevap veriyor delil. Öyle de yapıyor…
Kardeşim Hasan !Eğer Mekke’de Olsaydın Şahsını Kurtaracaktın
O zamanlar Isparta’ya ikindiden sonra tren gelirdi. İkindi namazını kıldık, Üstad Zübeyir ağabeyle bana: “Gidin istasyona, benim trenden inecek misafirim var, alın gelin onu” dedi. “Zübeyir Ağabey kimi götüreceğiz Üstad’a misafir olarak?” dedim. Zübeyir Ağabey, “Kardeşim Üstad söyledi, mutlaka bir misafiri gelecektir” dedi.
İstasyona varınca birimiz sağdan, birimiz soldan gittik. Eskiden adetti, otelciler benim otelde yatsın diye inenlerin bavullarını alıverirlerdi, müşteri kapmak için. Bir baktım “Şu adamın bavulunu sarılıvereyim” dedim. “Oğlum ben otelde yatmayacağım, burada Bediüzzaman varmış, onun yanına gideceğim” demez mi. “Hey! Zübeyir ağabey gel yakaladık” dedim. Adama sorduk “Üstad trenden inecek diye seni tanıyor muydu?” Adam da şok geçirdi, “Hayır” dedi. Sanki Mekke’de bir televizyon, Isparta’da bir televizyon vardı, Üstad görüyordu.
Neyse aldık getirdik. Üstad, ta cümle kapıya kadar gelmiş, orada bekliyordu. Beş altı metre kaldı, “Kardeşim Hasan! Söyler Beyt Risale-i Nur’dur, oku imanını kurtar.” Adam oturuverdi oraya. Neyse aldık bunu içeriye. Üstad: “Kardeşim Hasan! Eğer Mekke’de olsaydın şahsını kurtaracaktın. Şimdi şahsî kemalât zamanı değil, iman kurtarma zamanıdır. Senin akrabaların, torunların vardır, onların imanlarının kurtulmasına vesile olacaksın. Bu dünyada en büyük mesele, iman kurtarmak meselesidir. Ben bile şu hâlimle hizmet etmek istiyorum” dedi. Üstad ona yarım saat kadar ders yapıp, bir bavul kitap verdi ve Diyarbakır’a gönderdi. O zat Diyarbakır’a maya oluyor artık.
Ömer Özcan, Ağabeyler Anlatıyor-1
- “Ne Hürriyeti, Ne Hürriyeti!” - 16 Şubat 2024
- “Bediüzzaman’a İlk Ziyaretimi Yeis İçinde Yaptım” - 22 Ekim 2023
- O Fakir Nurcuların Kalpleri Öylesine Zenginleşmiş ki… - 21 Ağustos 2023
- Bediüzzaman Said Nursi’nin bir prensibini bozan aşure - 28 Temmuz 2023
- Kastamonu İnebolulu Son Şahitlerden Said Nur Çelebi - 13 Haziran 2023
- 27 Mayıs Sonrası Erzuurum’da “Tuhfetür Reddiye” Davası - 27 Mayıs 2023
- Hasan Basri SARIÇAM Ağabey - 25 Ocak 2023
- Hüseyin BÜLBÜL: Çamdağı’nda Üstad’la 12 Gün Kaldım (Video – Hatıra) - 30 Ekim 2022
- İnebolulu Gülcü Hüseyin Ağabeyin Hatıralarından (Video) - 4 Haziran 2022
- Bediüzzaman Hapisteyken Camide Göründü mü? Av. Hüsameddin AKMUMCU Anlatıyor (Video) - 15 Nisan 2022