Ana Sayfa / Yazarlar / “VAN YOLUNDAKİ HAN KAPISI” YA DA MUZDARİP AKILLAR / M.N.BİNGÖL

“VAN YOLUNDAKİ HAN KAPISI” YA DA MUZDARİP AKILLAR / M.N.BİNGÖL

Faydalı ise lütfen bağlantıyı paylaşınız, tavsiye ediniz. Kaynaksız kopyalamanıza rızamız yoktur.

Mehmet Nuri BİNGÖL

mneminler5@mynet.com

VAN YOLUNDAKİ HAN KAPISI” YA DA MUZDARİP AKILLAR…

  • HÜSEYİN ATAÇ KARDEŞİME-

Hüseyin kardeşimle ortaokul yıllarımda tanıştım. Şimdi Bursa-İnegöl’de eczacı olan dostumdur beni Nur’lara rapteden. Gerçi ilk dersiyle bizi Risale-i Nur’a meftun eden Rahmetli Mehmet Ağabey’i unutursam vefasızlık etmiş olurum ama beni çeşitli vesilelerle “bu camiayla” – kusura bakılmaya; ben böyle bölük pörçük bir manzaraya cemaat diyemiyorum. Çünkü Üstad’ın cemaat dediği talebe-dost-kardeş dairesi bir ve beraberdi vesile ve hedef bakımından.- irtibatımı o sağladı. Başka dostlar alınmasın; onların da emeği geçti ama temeli atan Hüseyin’di.

Bir yıllık üniversiteye hazırlıkta da beraberdik İstanbul’da. Ankara’daki eczacılık tahsilinin son günlerindeydi. Birecik’e uğradığında elinde bir tomar not vardı. Bunları ne zamandan beri karaladığını, istediğim gibi değerlendirebileceğimi söylediğinde, eser sahibinin hakkıdır bu deyince imlasının bozuk olduğunu, elden geçirip milletin istifadesine takdim edebileceğimi söyledi.

Bir “ulusal” gazetedeki –yayın politikasına uymadığım gerekçesiyle sonlandırılan- Çerçeve köşemde yayınladığım notların başka bir kısmını, bana tevdi edilen bir “vasiyet” -mecazi manada diyorum elbet- saydığımdan, affınıza sığınarak sizlerle de paylaşmak istiyorum.

***

Kardaşım! Hata yapmak ‘normal’dir, hata yapmadığını iddia edip de doğrusunu taharri etmemek – tövbe etmemek- ‘anormal’dir. Bir insan –ya da hizmet grubu- hatasını kabul ediyorsa, onu düzeltmeye çalışıyorsa mazur görülür, görülmelidir, hatta faziletli biri olarak kabul edilmelidir. Bir insan – ya da hizmet grubu- hatalarını azaltabiliyorsa, ondan soğumak, hatta onu dışlamak neden? Hangi insafa sığar bu? Böyle bir hali, “samimi ve hakiki bir uhuvvet” tavrıyla ortadan silmek dostluğun bir gereğidir.

Gaflet eseri olarak meydana gelen ve dostlardan sudur eden hatalara nazar-ı müsamaha ile” bakmamak, zannedersem insanlığa bile sığmaz. Kur’an ve ehadiste devamlı olarak tevbe etmenin övülmesi, insanoğlunun hata yapacağının bilinmesinden ve hata yapıp da tevbe eden insanların daha “efdal” olduğunun belirtilmesi bunun için değil mi?

***

Kardaşım! Aldanma sakın!

Şeytan bazen karşına “sakal” ve “sarık” takarak çıkar- ta ki aldanasın.

Öyleleri vardır ki eğer –en mühimsedikleri yönleri belirtilmek üzere- karikatürleri çizilecek olsa, ağızlarından başka bir yanları görülmez!

Dostum! Kafan Van yolundaki bir han gibidir; han kapısı gibi… Gelip geçmek isteyenlerin güzellerini tut zaptet, yaramazlarını ise anında defet. Ta ki zihnin güzeli derk etsin.

***

Geçen seneden kalma tesbihimi gören biri:

  • Bu hala eski tesbihin mi, diye sordu.

  • Evet.

  • Hayret, dedi. Arada pek bir fark yok.. halin yenilikten çok uzak.

  • Bunu neden dedin?

  • Bir değişme yok da …

  • Kendi kendine zikreden tesbih icad edildi de ben mi duymadım.

Şaşırdı, cevap veremedi, eski teraneyi –sanki sayıklar gibi- tekrarladı yine:

  • Bir tesbih bir sene boyunca kullanılır mı hiç? İnsan yeni bir tesbih alır hiç olmazsa… Ne kadar da zevksizsin.

Zevkli olmayı sadece elindeki tesbihi değiştirmek şeklinde anlayan bir düşünce sahibine cevap vermeyi fuzuli gördüm- sükut en iyisiydi.

Bu bayram akşamında Hüseyin Ataç kardeşimin notlarını hatırlamamın saiki belki de onunla bayramlaşmak iştiyakıydı. Hem onun, hem de bütün dostlarımın mübarek bayramlarını tebrik ediyor, bizim ve İslam aleminin hakiki bayram huzurlarını yaşamasını Rabb-i Rahim ve Vekil-i Mutlak olan Allah’tan niyaz ediyorum.

Yazar : Mehmet Nuri BİNGÖL

BİYOGRAFİ
1961’de Şanlıurfa/Birecik’te doğdu. İlkokul ve ortaokulu aynı ilçede okudu. 1982’de İstanbul Edebiyat Fakültesinden mezun oldu. Anadolu’nun çok yöresinde Türk Dili ve Edebiyatı öğretmenliği yaptı.
Yazgı, Köprü, Bizim Külliye dergilerinde hikâye, deneme ve makaleleri yer aldı. Gap Gündemi, Tasvir, Yeni Nesil gazetelerinde yazıları yayımlandı. Birecik yıllıklarına alınmış şiirleri, yaptığı derlemeleri ve değişik site ve kitaplara alınmış makale, mülakat ve köşe yazıları bulunuyor.
Kitaplaşan iki eseri ve tefrika romanları Mehmet Nuri EMİNLER mahlasıyla yayımlanmıştır. Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmenliğine devam ediyor. Birecik’te temsilciliği açıldığı ilk günden beri Eğitim-Bir-Sen üyesi. Dört kızı ve üç torunu bulunuyor. Şanlıurfa/ Birecik’te ikâmet ediyor.

Tarık Buğra ile yaptığı mülakatın iktibas edildiği eserler:
Politika Dışı (Tarık Buğra)
Tarık Buğra’yla Söyleşiler (Mehmet Tekin)

Hikâyelerinin İktibas Edildiği Eserler:
Kedinâme (M. Nuri Yardım, 2019)
Dergizan Yıllığı (Ramazan Seydaoğlu, 2020)

İktibas edilen mahalli derlemeleri:
Cumhuriyetin 50. Yılında Birecik Yıllığı
Cumhuriyetin 70. Yılında Birecik Yıllığı

Tefrika Romanları:
Yokuşta ( 1986)
Yokuşta Tırmanış-1 (1984)
Yokuşta Tırmanış- 2 (1988)
Kafkasya’da Sarp Ufuklar (1981)

Kitapları:
Sürgündeki Çeçenya (1. Baskı: 1996; 2. Baskı: 2000) Gençlik Yayınevi
Nur Üstad (Biyografi- Deneme; 2002) Erguvan Yayınevi
Siyahtan Turkuaza (15 Temmuz) [Hikâyeler] 2021. KDY yayıncılık
Ver Elini Türkmeneli [Gönül Sayhası-1] (Roman) 2021, KDY Yayıncılık
Azada Yürüyüş [Gönül Sayhası-2] (Roman), 2021, KDY Yayıncılık, "Bir Başka Çeşme" (2022- KDY- Öyküler)

Tüm Yazıları Göster
Faydalı ise lütfen bağlantıyı paylaşınız, tavsiye ediniz. Kaynaksız kopyalamanıza rızamız yoktur.

İlginizi Çekebilir

‘Salâvatın Mânâsı Rahmettir!..’ 

‘SALAVÂTIN MA‘NÂSI RAHMETTİR!..’  “(Ey resûlüm!)  (biz) seni ancak âlemlere bir rahmet olarak gönderdik!..” (Enbiya,107) “İşte seni …

Önceki yazıyı okuyun:
Bayram ve Kurban / Himmet UÇ

Himmet UÇ Bayram ve Kurban Bazı kelimeler vardır, okyanus gibidirler, ama çok insanlar bu okyanus …

Kapat