Vecîbe nedir?

Faydalı ise lütfen bağlantıyı paylaşınız, tavsiye ediniz. Kaynaksız kopyalamanıza rızamız yoktur.

VECÎBE

Vâcib olan, gereken, yerine getirilmesi gereken borç hükmünde bulunan iş, boyun borcu.

Arapça bir kelime olan vecibe, “vecebe” fiilinin mastarıdır. Vecibe ile vacib aynı kökten gelmektedirler. Vacib hakkında âlimlerin farklı yorumları vardır. Kelam açısından, mümkün anlamında kullanılmaktadır. Fıkıh ilmine göre vacib, yapılması gerekli; olan, farzdan sonra gelen ve terkedilmesi cezaya sebeb olan şey demektir. Bazı alimler de vacibi, bulunması, yapılması gerekli olan, terkedilmesi kınanmaya sebeb olan şey diye tarif etmişlerdir (el İsfahani, el-Müfredat İstanbul 1986, 805).

Kur’an’da vacib kelimesi geçmemektedir. Ancak türediği “ve-ce-be” mazi fiili bir yerde geçmektedir (el-Hac, 22/36). Bu ayetteki “ve-ce-be” fiili de, yan üstü yere düşme anlamındadır. Bunun gibi herhangi bir şeyin yere düşmesi ve ayın batarken ufuk çizgisindeki yere yaklaşması da, “vece-be” fiili ile ifade edilmiştir (el-Maverdi, en-Nuketu ve’l-Uyunu, Beyrut 1992, IV, 27).

İnsanlar, diğer bütün varlıklardan daha fazla, vacib kelimesinin ifade ettiği mesuliyet ve yükümlülükler bakımından sorumlu bulunmaktadır.

Âkil ve bâliğ olan müslümanların yerine getirmeleri gereken çeşitli vecibeler vardır. İslam dininin ortaya koyduğu bütün vecibeler, insanlar için geçerlidir. Bu vecibeler, insanların dışındaki varlıklar için geçerli değildir. Yüce Allah Kur’an’da, insanların başıboş yaratılmadığını, çeşitli vecibeleri yerine getirmekle yükümlü bulunduklarını haber vermiştir. Bu konu ile ilgili olan bazı ayetlerin meali şöyledir:

“İnsan, başı boş bırakılacağını mı sanır?” (el-Kıyame, 75/36).

“Bizim sizi boş yere, bir oyun ve eğlence olarak yarattığımızı ve sizin bize döndürülüp getirilmeyeceğinizi mi sandınız?” (el-Mü’minun, 23/115).

Yine Kur’an’da bildirildiğine göre, dünya hayatı bir imtihan hayatıdır. İnsanlar bu hayata imtihan edilmek üzere gönderilmektedirler. Bu imtihanların neticesinde vecibelerini yerine getirenlerle yerine getirmeyenler belli olacaktır. Dünya hayatında vecibelerini yerine getirenler bu imtihanı kazanacaklar, yerine getirmeyenler imtihanı kaybedeceklerdir. Bu durumu dile getiren bazı ayetlerin meali şöyledir:

“Andolsun ki, içinizden cihad edenlerle sabredenleri belirleyinceye kadar ve haberlerinizi açıklayıncaya kadar sizi imtihan edeceğiz” (Muhammed 47/31).

“Mülk, hükümranlık elinde olan Allah, yüceler yücesidir ve O’nun her şeye gücü yeter. O, (öyle Yüce Allah) ki, hanginizin daha güzel davranacağını sınamak için ölümü ve hayatı yaratmıştır. O, mutlak galiptir, çok bağışlayıcıdır” (el-Mülk, 67/1, 2).

Dünya hayatındaki vecibelerini yerine getiren insanlar, cennetle mükafatlandırılacaklar ve kendilerine düşen vecibeleri yerine getirmeyenler de, cehennem azabı ile cezalandırılacaklardır. Aynı zamanda, bu vecibeleri yerine getirenler dünya hayatında da bunun faydasını görmektedirler.

Nureddin TURGAY

Faydalı ise lütfen bağlantıyı paylaşınız, tavsiye ediniz. Kaynaksız kopyalamanıza rızamız yoktur.

İlginizi Çekebilir

Hisbe, İhtisab – Hisbe Teşkilâtı ve Muhtesib

Hisbe ( الحسبة ) Arapça’da “hesap etmek, saymak; yeterli olmak” anlamlarındaki hasb (hisâb) kökünden türeyen ihtisâb …

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Önceki yazıyı okuyun:
Hadisleri Devre Dışı Bırakmanın Çağdaş Formülleri

Yazar: Prof. Dr. Yavuz Köktaş Hindistan’da ortaya çıkan Ehl-i Kur’an, sünneti, tamamen reddetmiş, onun yerine Merkez-i …

Kapat