Vefa
Vefa kıdemi geçer. İhanet kıdemi siler. Kıdemin kıymeti vefadan gelir. Onu makbul kılan sadakat ve vefadır. Sebat etmeyenin kıdemi kalmaz. Vefa bitince kıdem de biter. Haine kıdem fayda etmez. Nankörün kıdemi ancak nankörlükte olur. Nankörün hakkı mahrumiyettir. İmansız ölen cehenneme gider. Azabı sonsuza dek sürer. Kırk yıllık ibadeti boşa gider. Kırk yıllık kıdemi faydasız kalır. İblis’in iki yüz bin senelik ibadeti boşa gitti. Adem’den kıdemli olması bir işe yaramadı. Sonra gelen öncekileri geçebilir. Son peygamber bütün mahlukatın zirvesine çıktı. Alâ-yı illiyyine, mi’raca ve makam-ı mahmuda yükseldi.
*Aişe’den (r.a.) rivayetle, Rasulullah (s.a.v.) şöyle buyurdu: “Şüphesiz vefakarlık imandandır.” (Hadis hasendir.) (Hakim, Müstedrek, Hadis No: 41.)
*Adam sırtındaki yükü atmak ister ve sonunda atar. Kurtulmanın rahatlığını hissetmek isterken aniden nefesi kesilir. Nefes alamaz duruma gelir. Zorlanır, daralır, bunalır, çabalar fakat nafile. Nefesi gider. Önüne bakar, etrafa bakar, yere bakar. Döner bakar ki attığı yük ciğerleridir.
*Paltolar baharda kaybedilir. İhtiyaç azalınca bir yerlerde unutulur. Dostluklar da, ihtiyaç azalınca bir yerlerde unutulur.
*Hiç kimse havlumu kirlettim demez. Havlum kirlenmiş der.
*Vefalı insanın eziyetine katlanırım.
Vefasız insanın dostluğuna katlanamam.
Nankör
Nankörden korkmayın. Zararsızdır. İyilik yapmadığınız sürece size hiçbir zararı dokunmaz. Uzak durursan zarar görmezsin. Fakat yakınlaşırsan ve iyilik yaparsan hainlik damarı harekete geçer ve zarar vermek için yollar arar.
*Sırtıma çıkıp seyrettiğin manzarayı ben olmadan da seyredeceğini sandın.
Mutfağımda karnını doyurunca hiç acıkmayacağını zannettin.
Bu zannın seni helak etti. Gizlediğin nankörlük açığa çıktı.
Müstağni durmakla kendi sonunu hazırladın.
Hizmetten Hezimete Geçenler
Bütün kanını vücudundan çektiler. Kansız vücud yere cansız yığıldı. Hayatı söndü ruhu gitti. Sonra tekrar vücuduna kan verildi. Damarlarından vücuduna kan pompalandı. Fakat O yaşamadı. Çünkü bedende ne can kaldı ne de ruh.
Vefasızlık yaptı, terk etti. Hizmeti bıraktı, davayı unuttu, nefsinin ve dünyanın peşine takıldı. Sonra geri geldi. Geri geldiğinde dönmüş olmadı. Zira dönünce aradığı kimseleri bulamadı.
Evet, gitmek senin elinde ama dönmek senin elinde değil. Gitmek bırakmak, gelmek kazanmaktır. Bırakmak kolay, kazanmak zordur. Gidiş aşağıya doğru, dönüş ise yukarıyadır. Giderken kapıyı açarsın fakat dönünce kapılar açılmayabilir.
Kapı içeriden açılır, dışarıdan çalınır. İçeriden açılan kapı dışarıdan açılmıyor. Dışarıdan kapı çalınır. Belki açılır, belki açılmaz. Açılsa da döndüğün zaman bıraktıklarını bulamayabilirsin. Verdiği zararı bilmeden pişmanlıkla dedi: “Eskiye dönelim her şey eskisi gibi olsun. Aynı şekilde devam edelim.” Fakat bu mümkün olur mu? Ruh gitti ve can söndü. Yaşayamazsın artık dendi. Bu bir demdi geldi geçti. Tanıdıkların dağıldı. Zaman herkesi farklı yerlere savurdu. Kimi yukarı, kimi aşağı, kimi sağa, kimi sola gitti.
Hiçbir şey olmamış gibi davranınca
Hiçbir şey olmamış olmuyor.
(Yol)
- Yalan ve Yılan - 11 Eylül 2024
- Firavun ile Ferdi Bey - 2 Eylül 2024
- Nâsih ve Mensuh - 29 Ağustos 2024
- Sülb ve Teraib (Tarık Suresi 7. Ayet) - 6 Ağustos 2024
- Cihat - 23 Temmuz 2024
- Tesadüf Testi - 20 Haziran 2024
- İslam’da, Kadına Şiddet Var mıdır? - 13 Haziran 2024
- İmtihanın Kodları - 28 Mayıs 2024
- Ayet Berkenar Mucizesi - 12 Mayıs 2024
- Hasetçi Adam - 20 Nisan 2024
Yazılarınız çok güzel devamını bekliyoruz