(Hulusi-i Sani Mehmed Sabri’nin mühim bir fıkrasıdır)
Üstad-ı âlîkadrim efendim hazretleri!
Bu defaki îd-i fıtr ziyaretiyle teşerrüfümde bir hediye bekliyor idim. Avdetimizde Ali Efendi kardeşimizin fevkal matlub bir hediye ve onu müteakib Keramet-i Aleviye, İktisad-ı Şer’iye ve İhlasat-ı Kur’aniye ve Ahlâkıye ve Müdafaat-ı Şahsiye ve Maneviye risale-i ferîdelerini aldım. Bayramlık bir hediye ümid ederken, bu ayın her gününe hesabsız hediyeler kıymetinde birer hediye ihsan kılındı. Kalbim nurlara, ruhum sürurlara müstağrak olunca bu âsâr-ı güzide hakkında müteşekkirane bir şeyler yazmak için kalemim lisanımı tazyik ediyor. Lisanımda ne söylense baha yetmez, tam takdir edilemez. Evvelâ kemal-i acz ve medyun-u şükranlığımı yaz, diyor ve yazdırıyor.
Sâniyen: İktisad kelimesi evvelce kulağıma girdikçe lafz-ı kelimeden başka kelime-i iktisadın medlûlü nedir, mukteziyatı nedir derkedilemiyordu. Bihamdillahi Teâlâ herbir nüktesinde yetmiş remizli hikmet bulunan yedi nükteyi hâvi İktisad mecelle-i şer’iyesinin irşadat ve ikazatıyla iktisadın mana-yı hakikîsinin ne demek olduğunu anladım. Bu ders-i hakikata hakikaten çok muhtaç idik. Birçok mü’minlerle beraber öğrenip hemen tatbikine başladım ve dedim:
يَاحضرت استاد خدا اذ شحاراضى باد
3- Cenab-ı Erhamürrâhimîn ne zaman haricî tehacüm ve tecavüzat başgösterse, Beşîr ve Kerîm ism-i celilinin tecellisi ile nesl-i Risaletmeabîden bulunan,
فجدى رسول اللّه اعنى محمدًا
nazm-ı hakikatfeşanı ile nazdarane ulviyetini ilân eden Hazret-i Gavs-ı A’zam (K.S.) hazretlerinin sarih haber-i beşaretiyle ve bunu te’kid ve teyiden cedd-i eşrefi Hazret-i Ali Kerremallahü Vechehu hazretlerinin de has bir hitabı ve muhatabların da aynı emel ve gayede sarf-ı mesaî etmeleriyle beraber, emarat-ı adîde ve kaviye ve alâim-i sariha ve vâzıha ile Risalet-ül Envâr heyetini tebrik ve tebşir etmeleri
وَاللّهُ يَعْصِمُكَ …الخ
sırrıyla sanki
انماحزب القرآن معصوم فهؤلاء فلان وفلان معلوم derecesinde kanaatbahş bir fakîhtir. Malûm-u fazılane-i Üstadaneleri olduğu vecihle, o mülhidler gayz u intikamlarını o Resul-i Zîşan Aleyhi Salavat-ür Rahman Efendimiz hazretlerinin âlinden ve veresesinden almak istiyorlar. Fakat Cenab-ı Erham-ül Hâkimîn hizb-ül Kur’ana beşaret sahifesini açtığı gibi, وَاللّهُ عَزِيزٌ ذُوانْتِقَام
sırrıyla onlara da intikam ve helâket tabancasını inşâallah an-karib atacaktır. Zira kendi i’dam kararını kendi götüren bir cani gibi maksad ve gayeleriyle taban tabana zıd bulunan Mücelled-ül Envâr’ı hem kısmen açık olduğu halde cihat-ı erbaaya irsal ve îsaline Cenab-ı Kadir-i Mutlak hazretlerinin Hazret-i Musa Aleyhisselâm’a muvakkat bir müddette Firavun’u teshir buyurduğu gibi onları teshir etmesi, bir alâmet-i muvaffakiyet ve zaferdir. Ol Cenab-ı Rabb-ül İzzet Hazretlerine hesabsız hamd ve şükür olsun.
4- İhlas hakkında çok azîm ve son derece ehemmiyetli bir ders-i Kur’anîyi takdir ve tefhim ile riya, rekabet, kıskançlık gibi müzmin ve müz’iç ve mühlik emraz-ı ruhiyenin ecza-yı cesed-i mü’minde herbir zerresi lütf-u Bari ile hedm ve kal’ edip kurutan ve yekdiğeriyle çok münasebetdar bulunan ve ehl-i imanı a’lâ-yı illiyyîne çıkarmak için iki kanat mesabesinde bulunan iki Lem’a-i Hâlisaları da mütalaa ve istinsah ettim. Rabbime şükürler olsun hissemi aldım. Fakat âsâr-ı Kur’aniye ve nuraniyeden oldukları cihetle, daha bir çok hakaik ve hikmet-i hafiyenin mündemiç bulunduğunu tasdik ve itirafla dedim: Üstad-ı âlîşanımız Risale-i Nur ismiyle müsemma, dokuz seneden beri her birerlerimiz için inşa buyurmuş oldukları saray-ı imanı bugün tabir caiz ise bir badana ve bazı yerlerinde mürur-u eyyamla çatlaklık ve şita-i dalaletin şiddet ve dehşetiyle hücum ve savleti anında en ileri dereceye varan bürudetin dâhil-i saraya nüfuz edip tâ kabil-i tedavi ve telafi cerihalar ve zararlar tevlid etmemesi için irad buyurulan bu gibi bir derse bizler cidden eşedd-i ihtiyaçla muhtaçtık. Zira bizler acz u za’fımızı düşünerek eyyam ve ahvalin sureten berraklığına aldanarak ne saray-ı manevîmizde ve ne de kisve-i cismimizde bir mühimmat tedarik etmeyerek lâkaydane bulunur idik. Şu mübarek Lem’aların nurlarıyla gaflet perdeleri yırtılarak havanın fırtınalı ve âtisinin çok tehlikeli ve pek zulümatlı olduğunu anlayarak şu Lem’anın tavsiyesi vechile vücuduma bir aba ve kalbime bir gıda ve gözüme bir fener edindim. Bu vesaya arasında “Ey kardeşlerim” hitab-ı müşfikane ve nida-i mütevazianelerini okuyup işittikçe “Lebbeyk yâ Hazret-i Üstad! Semi’nâ ve ata’nâ” icabet-i kemteranemle Rabbime malûm olan davette bulundum.
5- İşarat-ı Selâse namıyla müsemma seyf-i meslul tesmiye ettiğim risale-i ferîdelerinde nâkabil-i inkâr hakaik-i merude ve müdafaat-ı vakıaya karşı kimsenin şakk-ı şefe etmeğe mecali bulunmadığı pek vazıh ve gayet sarih ve delail-i kat’iyye ile müsbet, müddeîsiyle sabit ve yektalığıyla imtiyaz etmiş bir fıkra-i hakikattır. Bu eserde (Eski Üstad tabirini, Asıl Üstad nam-ı âlîsine kalb ederek) diyorum. Asıl Üstadımın şu ve şuna mümasil haklı ve hakikatlı müdafaatı tam yerindedir. Bu haklı beyanat-ı hârika bütün ruhlara ve bilhassa ruh-u fakiraneme çok zevkli ve hoş geliyor. Mezuniyet alsam, çoklara göstereceğim.
Hâlık-ı A’zam’a hesabsız şükürler olsun ki; bizim gibi kusurlu, hatalı, âciz kullarına ihsan-ı ale’l-ân olarak bir cisimde iki Üstad ihsan buyurdu. Yeni üstadımız marifet-i İlahiye ve mesail-i imaniyeyi talim eder, asıl üstadımız da ehl-i bid’a ve dalalete karşı müdafaa ilmini talim eder. Asıl Üstadımız celaliyle ittisaf eder, a’daya karşı zırhlı mücahid-i iman ve yeni üstadımız hikmetiyle ittisaf eder, yaran-ı ehl-i iman oluruz.
Aziz ve muhterem üstadım! Şimdiye kadar kıymetdar ve manidar ve cihandeğer lâyüadd eser-i giranbahalarınızla binler yabani ve meyvesiz ağaçları semeredar eşcara hakaik-i Kur’aniye aşısıyla aşıladınız ve hattâ koca hamam kütüklerini nemalandırıp mahsuldar bir halete ifrağ buyurdunuz, meşkûr olsun âmîn.
Talebeniz Hulûsi-i Sâni
- Mehmet Nuri BİNGÖL”ün Edebî Yolculuğu - 30 Ağustos 2024
- Risale-i Nur’da ve Hatıralarda Kurban Bayramı - 15 Haziran 2024
- Ramazan’dan Sonra - 24 Nisan 2024
- Ramazan Bayramı ve Peygamber Efendimizin Bayramı - 9 Nisan 2024
- Kadir Gecesi ile İlgili Yazılar - 5 Nisan 2024
- Saatler ve Manzaralar / Yahya Kemal BEYATLI - 30 Mart 2024
- Peygamberimizin (asm) İtikâfı - 29 Mart 2024
- Aydınların Dilinden Bediüzzaman Said Nursî / Vefatının 64. Sene-i Devriyesi Hatırasına (video).. - 25 Mart 2024
- Sükûtun Zarâfeti / İmam Süyutî - 23 Mart 2024
- “Oruç, Bıçağa Gerek Duyulmayan Bir Ameliyattır.” - 20 Mart 2024