Merhum: Mustafa Sungur Ağabey!

 

ZALİMLERİ BİR İYİLİĞİ İÇİN AFFEDİP TARAFTAR OLURSAK !?

“Mânevî bir ihtarla
bir iki, ince meseleyi size yazıyorum.”

“BİRİNCİSİ”

“Geçen Ramazan-ı Şerifte,
Ehl-i Sünnetin selâmet ve necatı için edilen pek çok duaların,
şimdilik âşikâre kabulleri görünmemesine hususî iki sebep ihtar edildi.”

“Birincisi: Bu asrın acip bir hassasıdır.(1)

Bu asırdaki ehl-i İslâmın fevkalâde safderunluğu ve dehşetli cânileri de âlicenâbâne AFFETMESİ!
bir tek haseneyi,
binler seyyiatı işleyen ve binler mânevî ve maddî hukuk-u ibâdı mahveden adamdan görse,
ona bir nevi TARAFTAR!  çıkmasıdır.

Bu suretle, ekall-i kalîl olan ehl-i dalâlet ve tuğyan,
safdil taraftarla ekseriyet teşkil ederek, ekseriyetin hatâsına terettüp eden musibet-i âmmenin devamına ve idamesine,
belki teşdidine (ŞİDDETLENMESİNE) kader-i İlâhiyeye fetva verirler;

“Biz buna müstehakız” derler.”

“Hem âlicenâbâne affetmek ise, yalnız kendine karşı cinayetini affedebilir.

Kendi hakkından vazgeçse hakkı var; yoksa başkalarının hukukunu çiğneyen cânilere afüvkârâne bakmaya hakkı yoktur, zulme şerik olur.”

“1- HAŞİYE : Yani, elması elmas bildiği halde, camı ona tercih eder.” 
Kastamonu Lahikası.

**

Kur’an’da Yahudi:

– İnsanlık tarihinin bir özeti bir yarısı İsrailoğlu tarihi  gibi anlatılmış.

– Sanki şeytanın yeryüzündeki izdüşümü uzantısı gibi anlatılmış.

– İblisi dünyada en iyi dinliyen ve isteğini yerine getiren ırk yahudiler gibi anlatılmış.

– Tüm insanlar yahudilere karşı dikkatli olmak ve onlara benzememeye çalışmaması için korkutulup ihtar ediliyor.

– Taa Babil Roma ispanya ve Nazi katliam ve sokırımları da; insanlıkla sürekli ters ve zarar verip zıtlaşmasının sonucu gibi görünüyor.

– Yahudi bir yandan; insanlığa faydalı buluş icat keşifte açık ara önde gözüküyor.

– Diğer yandan tüm bu iyilikleri bastıran anlamsızlaştıran;
her çeşit kötülük ahlaksızlık yoksulluk sömürü ve ihtirasında öncüsü ve icatçısı görünüyor.

– Gazze saldırısında ise; tüm insanlık bir çeşit yahudileşmiş ve yahudilere entegre olmuş görünüyor.

Hatta mafya jargonuyla ” dünya liderlerinin aklını almış!” görünüyor.

– Özellikle bilim teknolojik iletişim sanat spor düşüncede kurduğu; tartışmazsız dünya hakimiyeti, organize eşgüdüm ve güdümleme dayatmasıyla; Filistin’i tarihten silmeye, Gazze’yi yeryüzü cehennemine çevirmeye, sınırsız hırs azgınlık ve öfkeyle devam ediyor,
“bizi kimse durduramaz!” diye azgınca höykürüyorlar.

**

وَمَكَرُوا وَمَكَرَ اللّٰهُۜ وَاللّٰهُ خَيْرُ الْمَاكِر۪ينَ۟

“(Yahudiler) tuzak kurdular; Allah da onların tuzaklarını bozdu. Allah, tuzak kuranların hayırlısıdır.”

Aali İmran S, 54  (Diyanet  Kur’an Yolu)

“Ey iman edenler! Size bir fasık bir haber getirirse,
bilmeyerek bir topluluğa zarar verip yaptığınıza pişman olmamak için o haberin doğruluğunu araştırın.”

Hucurat Suresi 6.Ayeti Kerime. (Kur’ an Yolu)

“Sen onları (yahudileri) hayata karşı insanların en hırslısı olarak bulursun.”

(Bakara Sûresi, 2:96.)

“Onların (yahudilerin) çoğunun günaha, zulme ve haram yemeye koşuştuklarını görürsün.

Ne kötü birşeydir o yaptıkları!”

(Mâide Sûresi, 5:62.)

“Onlar (yahudiler) yeryüzünde hep bozgunculuğa koşarlar. Allah ise bozguncuları sevmez.”

(Mâide Sûresi, 5:64.)

***

BİRİNCİSİ:

Şu devlet-i İslâmiye yirmi otuz milyon iken,
bütün Avrupa’nın büyük devletlerine karşı hayatını ve mevcudiyetini muhafaza ettiren, şu devletin ordusundaki nur-u Kur’ân’dan gelen şu fikirdir:

“Ben ölsem şehidim, öldürsem gaziyim.”1

Kemâl-i şevk ile ve aşk ile ölümün yüzüne gülerek istikbal etmiş, daima Avrupa’yı titretmiş.
Acaba dünyada basit fikirli, sâfi kalbli olan neferâtın ruhunda şöyle ulvî fedakârlığa sebebiyet verecek hangi şey gösterilebilir?
Hangi hamiyet onun yerine ikame edilebilir ve hayatını ve bütün dünyasını severek ona feda ettirebilir?”

1- Nisâ Sûresi, 4:74; Tevbe Sûresi, 9:111.

(26. Mektup/ erisalecom.)

*

İNGİLİZ’İN İSTANBUL’U İŞGALİ ÜZERİNE!

(İşgal başlangıcı: 13 Kasım 1918 – İşgal bitişi: 4 Ekim 1923)

HUTUVAT-I SİTTE: ŞEYTANIN 6 ADIMI!

اَعُوذُ بِاللهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ     وَلاَ تَتَّبِعُوا خُطُوَاتِ الشَّيْطَانِ  1

* Her bir zamanın insî bir şeytanı vardır!

Şimdi beşerde insan sûretinde şeytanın vekili olan ruh-u gaddar,
fitnekârane siyasetiyle cihanın her tarafına kundak sokan el-hannas,
altı (6) hutuvâtıyla;
âlem-i İslâmı ifsad için insanlarda ve insan cemaatlerindeki habis menbaları ve tabiatlarındaki muzır madenleri,
fiilî propaganda ile işlettiriyor, zayıf damarları buluyor.

Kimi(nin) hırs-ı intikamını, kimi(nin) hırs-ı câhını,
kimi(nin) tamahını, kimi(nin) humkunu, kimi(nin) dinsizliğini,
hatta en garibi,
kimi(nin) de [DİNİ] TAASSUBUNU işletip siyasetine vasıta ediyor.”

BİRİNCİ HATVESİ:

Der veya dedirtir:

“Siz kendiniz de dersiniz ki: Musibete müstehak oldunuz.[olduk]

Kader zâlim değil, adalet eder.
Öyleyse, size karşı muameleme razı olunuz.”

– Şu vesveseye karşı demeliyiz:

Kader-i İlâhi isyanımız için musibet verir.

Ona rızadâde olmak, o günahtan tevbe demektir.

Sen ey mel’un!

Günahımız için değil, İslâmiyetimiz için zulmettin ve ediyorsun.

Ona rıza veya ihtiyarla inkıyad etmek—neûzü billâh—İslâmiyetten nedamet ve yüz çevirmek demektir.

Evet aynı şeyi (hem musibettir) Allah verir, adalet eder.

Çünkü günahımıza, şerrimize zecren ondan vazgeçirmek için verir.

O şeyi aynı zamanda beşer verir, zulmeder.

Çünkü, başka sebebe binaen ceza verir.

Nasıl ki düşmanı  İslâm, aynı şeyi bize icra ediyor. Çünkü Müslümanız.”

1- “Şeytanın izini takip etmeyin.”

Bakara Sûresi, 2:168, 208; En’âm Sûresi, 6:142 (erisale com)

 

BOYKOTUN TUTARLI VE ETKİLİSİ!

Çorum/ Sungurlu

Bosna’nın Avusturya işgali sırasında 1908:

”Bediüzzaman”a İstanbul beyefendisi biri, irfanıyla mütenasip bir kıyafet giymesinden dem vurur.

Bediüzzaman:

‘Siz Avusturya’ya güya boykot yapıyorsunuz; hem de onun gönderdiği kalpakları giyiyorsunuz.

Ben ise bütün Avrupa’ya boykot yapıyorum ve yalnız memleketimin mamulâtını giyiyorum” der.
bknz: Tarhçe-i Hayat

 

YAHUDİ’NİN İNSANİ HALLERİ…

– Epey bir zaman önceydi. Antalya Kalekapısı’ na doğru yürürken bir baklavacı dükkanın içi dikatimi çekti.

Durup baktım 5 / 6 genç baklavacı ile hararetli bir şeyler konuşuyor.
Yaklaşıp dikkat ettim başkalar da dikkat ediyordu.
En sonunda o genç erkekler pastanede bir tepsi baklavanın etrafına oturup; hırsla ve gürültülü şekilde  baklavaları atıştırıyordu.

Sonunda anlaşıldı ki; İsrailli turist gençler kilo veya porsiyon yerine ;
baklava  tepsisine kabala pazarlık yapıp, kelepire düşürünce de başına üşüşmüşlerdi.

Hiç aklıma gelmeyen hayal edemeyeceğim bir pazarlık gördüm.

(halk arasında sık kullanılan ‘yahudi pazarlığı’ sözünün bir yüzünü de görmüş oldum).

– Geçen sene belediye otobüsü Şişli / Taksim hattında ise şunu yaşadım.

Bir gurup genç kadın erkek duraktan otobüsümüze bindiler.

Şoföre; kartı  oturunca basacaklarını söylediler.

Arkamıza oturup yüksek sesle konuşarak kahkaha atıyorlardı.

Yüzlerine iyice dikkat ettim ve kelimelerine aşina oldum.

Sessiz otobüste insanlar bunlara dikkat kesilmişti.

Şoför arasıra kart basacaklar mı diye baksa da umurlarında değildi.

O anlar şoförün tırstığını hissettim…

Tam durakta hızlıca indiler ve arkadan inen tek bir kart basıp geçti.

Şoför dahil görenlerin ağzımız  ayrık kaldı yeminle…

– Turistik otelde çalışan birçok arkadaşımdan şu hırs ve arsızlığı çok dinledim.

Otele gelen müşteriye; kalacağı zaman süresine göre; içi içecek ikram dolu bir mini buzdolap hazır edilir.

Genellikle insanlar da bu sürede hakına razı olur ve tüketir; Yahudi turistler haricinde.

O dolabı ilk gün boşaltır; yiyip içerek bitiremezse; saklar ve hemen yeni dolu dolap ister.

Otel kuralını hatırlatan personeli lafla perişan eder, gerekirse amirine şikayet eder.

Sonunda haksızca 2.3.4. kere buz dolabı doldur / boşalt yaptırır ve bavulu şişkin olarak otelden ayrılır..

Hüseyin Çeşitcioğlu