Ana Sayfa / Yazarlar / Yaratılış

Yaratılış

Faydalı ise lütfen bağlantıyı paylaşınız, tavsiye ediniz. Kaynaksız kopyalamanıza rızamız yoktur.

Yaratılış

Hiçbir şey yoktu sadece Allah vardı.

Tek bir Zat, o tek bir sözü söyledi. “Ol” dedi ve herşey var oldu. Şahıslar ve olaylar birbiri ardınca geldi. Zamana yayıldı. Kader tecelli etti. Bir Şahıs Bir Olay, Şahıslar ve Olaylar birbirini izledi. Ezelden tecelli eden Allah, zamanı ve mekanı başlattı.
İmran b. Husayn’dan (r.a.) rivayetle, Rasulullah (s.a.v.) şöyle buyurdu: “Ezelde Allah vardı, O’ndan önce başka bir şey yoktu. O’nun Arş’ı su üzerinde idi. Levh-i mahfuzda her şeyi yazdı. Sonra gökleri ve yeri yarattı. (Buhari- Bedi’u’l-Halk 467. Sh.- Hadis No: 1348. Tevhid 22; Megazi, 67, 74, Tirmizi- Menakıb, 3946.)
Arş-ı A’la, kalemden önce yaratılmıştır. İbn Cerir’in Dahhak tariki ile İbn Abbas’tan naklettiği rivayet budur. Nitekim Sahih adlı eserinde Müslim’in rivayet ettiği hadis de bu görüşü teyid etmektedir. Müslim, Abdullah b. Amr b. As’tan rivayet etti ki; Rasulullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:
“Allah, göklerle yeri yaratmadan 50.000 sene önce yaratıkların kaderini yazdı. Arş’ı da su üzerinde idi.” Bu hadis de kaderin yazılmasının, Arş’ın yaratılmasından sonra olduğunu göstermektedir. Dolayısıyla kaderleri yazan kalemin yaratılmasından önce de Arş’ın yaratılmış olduğu sabit olmaktadır ki cumhur-u ulema da bu görüştedir. Öyleyse hadisteki “kalemin ilk yaratık olduğu” şeklindeki ifadeyi, “kalemin bu alemdeki ilk yaratık olduğu” tarzında anlamak gerekir. (İbn Kesir, El Bidaye Ve’n-Nihaye, Çağrı Yayınları 1. Cilt, 6. Sh.)
İbn Cerir’in ifadesine göre ise başkaları şöyle demişlerdir: “Aksine Cenab-ı Allah, Arş’tan önce suyu yarattı.”
Süddi, Rasulullah’ın ashabından bazılarının şöyle dediklerini rivayet etmiştir: “Allah’ın Arş’ı su üzerinde idi. Suyu yaratmadan önce başka bir şeyi yaratmış değildir.” (İbn Kesir, El Bidaye Ve’n-Nihaye, Çağrı Yayınları 1. Cilt, 7. Sh.)

-Herşeyi yoktan var eden Allah’ım.
-Beni de yoktan var eden Allah’ım.
-Hayatımın levazımatını önüme seren Allah’ım.
-Gizli bir hazine iken bilinmek ve tanınmak için kainatı yaratan Allah’ım.
-Binbir ismiyle binbir güzelliğe sahib olan Allah’ım.
-Zamandan ve mekandan münezzeh, ezeli ve ebedi olan Allah’ım.
-Dua kapısını her daim açık tutan Allah’ım.
-Kullarını seven ve kulları tarafından sevilen Allah’ım.
-Cenneti dostlarına, cehennemi düşmanlarına mesken yapan Allah’ım.
-Azametli arşın ve kürsinin sahibi olan Allah’ım.
-Melaike ve ruh, cin ve ins kullarının lisanıyla takdis ve tenzih ve tesbih edilen Allah’ım.
-Ezeli kelamı olan Kur’an ile bizleri kendine muhatab alan Allah’ım.
-Yüzyirmidörtbin nebi ile bizlere haber gönderen Allah’ım.
-Dünyayı imtihan yeri, ahireti mükafat ve mücazat yeri kılan Allah’ım.
-Mahşerde mazlumun hakkını zalimden alan Allah’ım.
-Herşeyi işiten, herşeyi gören, herşeyi bilen ve sabreden Allah’ım.
-Günahları affeden, ayıpları setreden Allah’ım.
-Kullarıni koruyan, kullarına acıyan, kullarını seven ve sevilen Allah’ım.
-Kainattaki milyarlarca mahlukunun rızıklarını vakti vaktine veren Allah’ım.
-Kendisiyle sükunet bulacağımız eşler ve göz aydınlığı olan zürriyetler yaratan Allah’ım.
-Cennette cemalini ve sohbetini kullarından esirgemeyen Allah’ım.
-Bizleri sonsuzluğa götürecek olan ve sonsuza kadar yaşatacak olan Allah’ım.
-Kendisine düşmanlık yapan kafirleri dahi dünyada yaşatan ve rızıklandıran Allah’ım.
-İntikamı çok şiddetli olan Allah’ım.
-Cehennemden kurtulup cennete giden kuluna rahmetiyle tebessüm eden Allah’ım.
-Nurundan bir nur ver.
-İlminden bir ilim ver.
-Rahmetinden bir rahmet ver.
-Merhametinden bir merhamet ver.
-Hikmetinden bir hikmet ver.
-Mağfiretinden bir magfiret ver.
-Sevginden bir sevgi ver.
-Hidayetinden bir hidayet ver.
-Şifandan bir şifa ver.
-Afiyetinden bir afiyet ver.
-İkramından bir ikram ver.
-Nimetinden bir nimet ver.
-Ya Allah. Ya Rahman. Ya Rahim

(Bir Şahıs Bir Olay)

Özledim

Sana kavuşmayı özledim Ya Rab!
Huzuruna gelip ağlamayı özledim.
Secdede tevbe edip nedametle hitab,
Günahlarımdan temizlenmeyi istedim.

Perdeler karanlık kattı gözlerime,
Perdelerden gölgeler çöktü gönlüme,
Kaybettim ışıklar altında gördüklerimi,
Bakar kör oldum bütün cisimlere.

Beldeler susuz bıraktı benliğimi,
Beldelerden karanlık yağdı gönlüme,
Kaybettim ışıklar altında bildiklerimi,
Bakar kör oldum bütün sevgililere.

Renklerin içinde renk arıyorum,
Havaya sürünerek koşuyorum,
Boşluğa çarparak duruyorum,
Arz üzerinde arz-ı endam ediyorum.

Arzın üstünde arzı endam ettim,
Arzın altına hareketsiz serildim,
Dünya, ayağımın altında iken ezildim,
Nefesimle put nefsimi devirdim.

Işıklar altında karanlıktayım,
Deryalar içinde susuzluktayım,
İnsanlar içinde yalnızlıktayım,
Ruhumun açlığını sana sunmaktayım.

Sana kavuşmayı özledim Ya Rab!
Huzuruna gelip ağlamayı özledim.
Secdede tevbe edip nedametle hitab,
Günahlarımdan temizlenmeyi istedim.

Abdullah Öztürk

Yazar : Abdullah ÖZTÜRK

1963 miladi ve 1383 hicri senesinde, Ankara’da dünyaya geldi.
Gazi Üniversitesi İdari Bilimler Fakültesi İşletme Bölümünden mezun oldu.
Memleketi Şeyh Ali Semerkandi Hazretlerinin yaşadığı ve medfun olduğu Şeyhler beldesidir.
Huccet, Hulasa, Fıkhul Kebir, Fıkhul Evsat, Fıkhul Asgar, Hıristiyanlara Mektuplar, Yol, Bir Şahıs Bir Olay, Cevher İnci Altın, Suristan, Kalbimin Aydınlığı 40 Hadis, isimli eserlerin yazarı, halen ilmi araştırmalarını devam ettirmektedir.

Web Sitesi
Tüm Yazıları Göster
Faydalı ise lütfen bağlantıyı paylaşınız, tavsiye ediniz. Kaynaksız kopyalamanıza rızamız yoktur.

İlginizi Çekebilir

‘Salâvatın Mânâsı Rahmettir!..’ 

‘SALAVÂTIN MA‘NÂSI RAHMETTİR!..’  “(Ey resûlüm!)  (biz) seni ancak âlemlere bir rahmet olarak gönderdik!..” (Enbiya,107) “İşte seni …

Yorumlar

  1. avatar

    Allah razı olsun.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Önceki yazıyı okuyun:
Hüsnü Bayramoğlu: “Üstad’da gördüğüm muhteşem bir şefkat ve derin bir hikmete mazhariyet”

Vefatının 61. yıldönümünde Bediüzzaman'ın hayattaki son yakın talebesi Hüsnü Bayramoğlu Sabah gazetesine bir mülâkat verdi. …

Kapat