YARDIM ELİ
“Bir kere al şunu demek, iki defa ben vereceğim demekten iyidir.”
Kızılderili Sözü
“Yeryüzünde bütün ızdırıplar, aza kanaat etmemekten doğar.”
Firdevsî
“Yalnız yiyen, felâket gününde de yalnızdır.”
Rig Veda
“Kardeşinin salını karşıya geçirmeye yardım et, göreceksin ki, sen de karşıdasın.”
Hint Atasözü
FAKİRİN EVİ
Mahallede birisi ölmüştü. Cesedini yıkadılar, tabuta koydular. Mezara götürüp gömeceklerdi. Tabutun arkasından bir çocuk hem ağlıyor, hem bağırıyordu:
– Ah babacığım, seni nereye götürüyorlar böyle?
– Seni toprağa gömecekler, ah babacığım, orası öyle daracık, öyle karanlık bir yer ki, orada ne ışık, ne pencere, ne hasır, ne kilim, ne de bir dilim ekmek var. Yemek kokusu bile giremez oraya…
Çocuğun bu haykırışlarını yoksul bir çocuk işitmiş.
– Babacığım, demiş. Şu ölüyü bizim eve götürüyorlar galiba.
– Budala… Bize neden götürsünler?
– Dinle, bak çocuk ne diyor? Öyle bir yere götürüyorlarmış ki, orada ne hasır, ne ışık, ne yemek, ne pencere… Hiçbir şey yokmuş… Bu, bizim ev değil de neresi?
Mevlâna’dan (M. Önder)
İSKENDERE YAKIŞAN
Fakir biri, İskender’in önüne çıkar:
– Az bir şey olsun, yardım etmez misiniz?
– Az vermek bana yakışmaz!
– İyi, o zaman çok ihsan ediniz!
– O da sana yakışmaz!
AVCININ TUZAĞI
Bir dilenciye sormuşlar:
– Sendeki bu yırtık elbiseyi satmıyor musun?
Dilenci cevap vermiş:
– Avcı tuzağını satarsa, daha ne ile avlanacaktır?
YARDIMSEVER
Bernard Shaw, yardımseverler balosundaymış. Oldukça yaşlı, fakat genç görünmek isteyen bir kadını dansa davet etmiş. Shaw’un bu davetinden memnun olan bayan, ona bir centilmenlik yapmak istemiş:
– Benim gibi değersiz bir kadınla dans ediyorsunuz, demiş. Ne kadar sevimlisiniz. Shaw, gayet sakin cevap vermiş:
– Bayan, yardımseverler balosundayız.
DİLENCİ
Süleyman Nazif ile Mehmet Âkif köprüden geçerlerken, yanlarına yaklaşan bir dilenci yalvarır:
– Aç kaldım. Bir sadaka verin.
Nazif, adama sorar:
– Senin okuman, yazman var mı?
– Yoktur.
Nazif, Âkif’e dönerek nüktesini yapar:
– Hayret, demek okuması yazması olmayanlardan da aç kalan varmış!
BİR DAKİKA
Garip bir dünyada yaşıyoruz. Bir yanda açlıktan kaburga kemikleri sayılan siyahî çocuk. Diğer yanda aşırı beslenmeden dolayı yürüyemeyecek hale gelmiş kediler, köpekler…
İnsanın böylesine ucuzladığı bir başka zaman dilimi var mı bilemiyorum.
Hayvan haklarına da dikkat edelim. Ancak kara kıtanın talihsiz insanlarını unutmadan…
Bu kara bahtlı insanların da hesaba katıldığı gün, beyaz adamın aklanacağı gün olacaktır.
Mahir Duman
- Mal – Mülk - 6 Haziran 2024
- Kulluk - 19 Mayıs 2024
- Konuşma - 16 Nisan 2024
- Kitap - 4 Nisan 2024
- Kibir – Tevazu - 21 Mart 2024
- Kardeşlik – Yardımlaşma - 9 Mart 2024
- Kahramanlık – Korkaklık - 21 Şubat 2024
- Kadın – Erkek Dünyası - 12 Şubat 2024
- Bir Adım Öteye… - 1 Şubat 2024
- İnsan Olmak - 27 Ocak 2024