Ana Sayfa / Yazarlar / Yaşlılar Konağı

Yaşlılar Konağı

Faydalı ise lütfen bağlantıyı paylaşınız, tavsiye ediniz. Kaynaksız kopyalamanıza rızamız yoktur.

YAŞLILAR KONAĞI

“Kısa bir ömürde, az bir lezzet için; ebedi, daimi hayatını ve saadet-i ebediyesini berbad etmek, ehl-i aklın kârı değil.”

Bediüzzaman Hz.leri

“Yaşlanarak değil, yaşayarak kemale erilir. Zaman insanları değil, armutları olgunlaştırır.”

Selahaddin Şimşek

“Hayatın en büyük trajedisi çok çabuk yaşlanmamız, ama çok geç akıllanmamızdır.”

Benjamin Franklin

“Beyaz saçlar, akıl ve tecrübeden ziyade yaşı gösterir.”

Yunan Atasözü

“Gün, ay, yıl erteleyerek kaybedilir,
Ve çocuk bir gün ak saçlarla uyanır.”

H. F. Amiel

KADIN VE YAŞ
Kendisine genç süsü veren yaşlı kadın, bir mecliste, otuz beş yaşında olduğunu iddia eder.
Bu bayanın okul arkadaşı olan diğer kadın dayanamayarak şöyle der:
– Demek oluyor ki, bundan tam otuz sene evvel Daru’l-Maullimat’tan (öğretmen okulu) diploma aldığımız vakit beş yaşında idiniz!

KAPI
Yaşlı adam, psikiyatri doktoruna gitmiş derdini anlatıyordu:
– Hep aynı rüyayı görüyorum doktor! Bir kapı var, üzerinde bir yazı… Kapıyı itiyorum, itiyorum bir türlü açılmıyor. Ter içinde uyanıyorum.
– Kapının üzerinde ne yazıyor?
– Çekiniz, yazıyor.
– Anlaşıldı… Siz kapıyı çekmiyor itiyorsunuz… Çekin de açılsın!

KIYMETLİ YÜK
Hz. Ömer ile Hz. Ali Kâbe’yi tavaf ediyorlardı. Bir adam da yaşlı annesini sırtına almış tavaf ettiriyordu. Münasebetsizin biri gelip adamla alay etmek istedi:
– Be adam! Sen eşek misin? Ancak eşekler böyle sırtında yük taşır.
Adam, şöyle dedi:
– Bu kadın benim anamdır. Devamlı sırtımda taşısam yine de hakkını ödeyemem. Ben anamın eşeği olmakla iftihar ederim.
Durumu gören Hz. Ömer, Hz. Ali’ ye dönerek:
– Ya Ali! dedi. Şu mübarek zatın üzerine ilâhi rahmet sağanak halinde inmektedir. Biz de bununla tavaf edelim. Ola ki Mevlâmız o zatın hürmetine bizim de tavafımızı ve duamızı kabul buyurur.

SUÇLU
Yaşlı kadın tiyatrocu, gençlik yıllarından beri resmini çektirdiği fotoğrafçı İsmail İnsel’e dert yanmış:
– Son fotoğraflarım, eskiden çekilenlere hiç benzemiyor. Neden böyle oluyor?
İnsel, nazik bir tavırla:
– Ne yaparsınız hanımefendi, demiş. Seneler geçiyor, makinem ihtiyarladı.

Mahir DUMAN

Yazar : Mahir DUMAN

1955’te Ankara, Kızılcahamam Hıdırlar köyünde doğdu. İlkokulu doğduğu köyde, orta ve lise eğitimini Ankara’da tamamladı. 1979’da Bursa Eğitim Enstitüsü'nden mezun oldu. Çeşitli gazete ve dergilerde çalışmaları neşredildi. İstanbul'da yayımlanan bir gazetede Şamil İmamoğlu müstearı ile günlük yazıları yayınlandı. Köprü, Zafer, Sur, Diyanet Çocuk, Kültür Dünyası, Moral Dünyası, Kültür Edebiyat, Tepe Edebiyat, Üslup… gibi dergilerde denemeleri ve hikâyeleri yayınlandı. Bir gazetenin düzenlediği makale yarışmasında birincilik ödülü aldı. Edebiyat ve Türkçe öğretmeni olarak Anadolu’nun çeşitli yerlerinde çalıştı. 2008 yılında emekli oldu. Evli ve üç çocuk babasıdır.
Yayınlanmış eserleri: 1. Çocukluktan Gençliğe (Çocuk Eğitimi) 2. Harman (Osman Suroğlu ile) 3. Espri Dükkânı 4. Moral Saati 5. Güller ve Dikenler (Osman Suroğlu ile) 6. Sevgi Zaferdir 7. Tebessüm Saati 8. Onların Penceresinden 9. Bizim Köyün Öyküsü 10. Söz Güzeli 11. Gülümseyen Sözler 12. Bahar Bestesi 13. Gönüller Sultanına 14. Güldüren Düşünceler

Web Sitesi
Tüm Yazıları Göster
Faydalı ise lütfen bağlantıyı paylaşınız, tavsiye ediniz. Kaynaksız kopyalamanıza rızamız yoktur.

İlginizi Çekebilir

‘Salâvatın Mânâsı Rahmettir!..’ 

‘SALAVÂTIN MA‘NÂSI RAHMETTİR!..’  “(Ey resûlüm!)  (biz) seni ancak âlemlere bir rahmet olarak gönderdik!..” (Enbiya,107) “İşte seni …

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Önceki yazıyı okuyun:
“Bunlara Sizin Kadar Önem Veriyorum”

Bayram YÜKSEL Ağabey Anlatıyor: ÜS­TAD ÜÇ ŞE­Yİ HİÇ SEV­MEZ­Dİ “Üs­tad üç şe­yi hiç sev­mez­di: 1. …

Kapat