Ana Sayfa / HABERLER & Yorumlar / Yeni Diyanet İşleri Başkanı Aşıkkutlu mu?

Yeni Diyanet İşleri Başkanı Aşıkkutlu mu?

Faydalı ise lütfen bağlantıyı paylaşınız, tavsiye ediniz. Kaynaksız kopyalamanıza rızamız yoktur.

Prof. Dr. Mehmet Görmez’in yeni kabineyle birlikte görevi bırakmasının ardından, kulislere düşen haberlere göre yeni Diyanet işleri Başkanı belli oldu.

15 Temmuz salâları ve özellikle Rsale-i Nur’ların Diyanetçe basılması gibi hizmetleriyle anılacak Mehmet Görmez’in yerine Karadeniz Teknik Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dekanı ve KTÜ Rektör Yardımcısı  Prof. Dr. Emin Aşıkkutlu Diyanet İşleri Başkanı olarak atandığı iddia ediliyor.

Prof.Dr.Emin Aşıkkutlu kimdir?
Daha Öncede KTÜ İlahiyat Fakültesi dekanlığı görevi de yapmış olan Prof. Emin Aşıkkutlu; baba tarafından Samsun yöresinde Kur’an hizmetleriyle tanınan âlimlerden Reisu’l-Kurra Mehmet Rüştü Aşıkkutlu’dur. Mehmed Rüşdü Efendi, Mahmut Efendi’nin de (Ustaosmanoğlu) hocası olarak bilinmekredir. Bu tasarrufun (doğru ise) her iki hocamız ve milletimiz için hayırlı olmasını temenni ederiz.
Hadisler üzerine çalışmalarıyla da tanınan yeni başkan Aşıkkutlu’nun kısa bir yazısını arz ediyoruz:

Tabiun ve Tebe-i Tabiun Dönemlerinde Hadis Rivayeti

Bu dönem, Hz. Peygamber’in vefatıyla başlayıp hicrî 220 yılı civarına kadar devam eden oldukça uzun bir süreyi kapsar. Sahâbe ile tâbiûnda olduğu gibi tâbiûn da etbâu’t-tâbiîn ile iç içe yaşayan iki farklı kuşaktır.

Tâbiûn hadis öğrenimi bakımından sahâbenin öğrencileri, hadis öğretimi bakımından etbâu’t-tâbiûnun hocaları konumundadır. Böyle olunca hadisin önemi, bağlayıcılığı, aslına uygun olarak korunup nakledilmesi konusundaki dikkat ve titizlik açısından sahâbeyi örnek almışlardır. Bu duyarlılığın bir ifadesi olarak Süfyân es-Sevrî, “Hadis kadar sorumluluğundan korkulacak başka bir şey yoktur.” Derken; akranı  Şu’be b. Haccâc, “Hadis kadar cehenneme girmeme sebep olmasından korktuğum başka bir şey yoktur.” sözüyle aslında aynı noktadaki endişelerini ifade etmektedirler. Bununla birlikte sahâbe döneminde büyük ölçüde şifâhî, kısmen de yazılı olarak korunan hadisler, İbn Şihâb ez-Zührî gibi muhaddisler öncülüğünde dağınık vaziyetten kurtularak toplanıp tedvin edilmiştir.

Bu dönemin başlarında sahâbeden devralınan hadis öğrenme ve öğretme anlayışı büyük bir titizlikle korunup sürdürülmeye çalışılmışsa da, yıllar geçtikçe İslâm toplumunda ortaya çıkan bir takım itikâdî, siyasî, sosyal ve kültürel değişme ve gelişmeler, hadis rivâyeti için yeni kurallar konulmasını gerekli kılmıştır. Bu amaçla muhaddisler,  râvîlerin cerh-ta’dîline ağırlık vermiş, rivâyetlerin illetlerini tesbite yönelik çalışmaları yoğunlaştırmış, bu illetlere göre hadisleri kısımlara ayırmış ve her kısmın hükmünü açıklayan kurallar ortaya koymuşlardır. Tedvîn işinde olduğu gibi bu kuralları koyup uygulama öncülüğü yine İbn Şihâb ez-Zührî’ye nasip olmuştur.

Hicrî 150’li yıllardan itibaren daha önce tedvin edilen hadisler konularına göre tasnîf edilmeye başlamıştır. Ma’mer b. Râşid’in el-Câmi’ adlı eseri bunun ilk örneği sayılır. Böylece şifâhî rivâyet geleneği yavaş yavaş yazılı rivâyet alışkanlığınadönüşmüş ve ezber ikinci plana düşmüştür. Dönemin sonlarına doğru konu ve râvî esasına göre yazılmış kapsamlı hadis kitapları telif edilmiştir. Diğer taraftan genişleyen İslâm coğrafyasının başta Irak ve Hicaz olmak üzere farklı bölgelerinde değişik fıkhî ekoller ortaya çıkmış ve her ekol kendi fıkhî yaklaşımı doğrultusunda hadisleri yorumladığı fıkhu’l-hadîstüründe eserler ortaya koymuştur. İmam Mâlik’in el-Muvatta’ı, İmam Muhammed’in el-Âsâr’ı ve İmam Şâfiî’nin el-Ümm’ü bu türün ilk örnekleri sayılabilir.

Faydalı ise lütfen bağlantıyı paylaşınız, tavsiye ediniz. Kaynaksız kopyalamanıza rızamız yoktur.

İlginizi Çekebilir

Mi’rac Gecesi Hakkında Yazılar, Bilgiler

Mübârek Miraç Gecesi hakkında sitemizin zengin içeriğine ulaşmak için lütfen alttaki başlıkları tıklayınız. 1. Tıklayınız …

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Önceki yazıyı okuyun:
Kapitalizmin Kadınsı Erkek Projesi

Erkekler arasında yaygınlaşan kadınsı / feminen eğilimler bütün dünyada kendisini hissettirmektedir. Feminen, yani kadınsı erkek. …

Kapat