YUNUS EMRE DİVANINDAKİ TÜRKÇE İSLAMİ TERİMLER
Yunus Emre Divanında tespit edebildiğimiz İslami terimler:
Su getüreler yumağa kefen saralar komağa
Ağaç ata bindüreler teneşire düşdi gönül
Yol oldur ki toğrı vara göz oldurki Hakk’ı göre
Er oldur alçakda tura yüceden bakan göz değül
Her kanda ki gözin baka Çalap hazırdur mutlaka
Şol can ki tapmadı Hakk’a assısı yok ziyandadur
Terk eylegil ten tertibin gider senden benlik adın
İçün imaret olmadın taşundağı ma’mur nedür
Beş karış bez-durur tonum ılan çıyan yiye tenüm
Yıl geçe obrıla sinüm unıdulup kalam bir gün
Ya bildüğünden eyit ya bir bilürden işit
Teslimün ucun dutup hiç sözi uzatmayalar
Geçdüm hod-bin ilinden el çekdüm dükeliden
Ol ikilik bâbından birliğe bitüp geldüm
Şol bir biş on arşun bizi kefen ideler eğnüme
Dikem şol dünya tonların geyem hey dost diyü diyü
Biti sunula elüne itdüğün gele yoluna
Tanuklar bile bulına dostun düşmenün andadur
İşidün iy yarenler kıymetlü nesnedür ışk Değmelere bitinmez hürmetlü nesnedür ışk
Yüz bin yıllık ömr ile henüz kuşlık olmadın
Geçdük bitmez sagınçdan yeksan yağmaya virdük
Anun gibi din ulusı haç öpdi çaldı nakusı
Sen dahı var bütünü sı gel bu vücudun oda yak
Can alıcı hod geliser emaneti vir diyiser
Ben emaneti ıssısına vireyim andan varayım
Çalap: Allah
Her kanda ki gözin baka Çalap hazırdur mutlaka
Şol can ki tapmadı Hakk’a assısı yok ziyandadur
Dap-: Secde etmek
Kudret suret yapmadın ferişteler dapmadın
Âlem halkı dönmedin ilerü yola geldüm
Din ulusı: Evliya, Allah dostu
Anun gibi din ulusı haç öpdi çaldı nakusı
Sen dahı var bütünü sı gel bu vücudun oda yak
Dört tekbir namaz: Cenaze namazı
Oğlan gider danışmana salâdur dosta düşmana
Şol dört tekbir namaz ile dahı tamam kılam bir gün
Dünya sevüsi: Dünya sevgisi, masiva
Bakma dünya sevüsine aldanma halk gövüsine
Dönüp didar arzusına ol Hakk’a yüz tutmak gerek
Ecel serhengi: Azrail
Çalab viribiye sana bir gün ecel serhengini
Gele görine gözüne azdura benzün rengini
Eksiklü: Günahkâr, kendini kulluğa layık görmeyen
Yunus bu halk içinde eksiklüdür Hak bilür
Divane olmış çağrur dervişlik bühtan bana
El yu- (dünyadan): Masivadan el etek çekmek, kendini Allah’a vermek
Bu Yunus eydür mabudum fena dünyadan el yudum
İki cihanda muradum gel varalum Muhammed’e
Elü suya ur-: Abdest almak
Tanlacak turı gelgil elüni suya urgıl
Üç kez salavat virgil andan bakgıl güneşe
Emanet ıssı: Allah (bütün canların sahibi) Azrail ne kişidür kasd idesi canuma
Ben emanet ıssı-yla anda bitrişüp geldüm
Er: Derviş, veli
Bu tevhid tonını geyen varlığın yoklığa sayan
İşbu yolda kâim turan bellü bilün ol er-durur
Eren: Veli, Allah dostu
Kıymetin tutar-ısan neye değer işbu dem
Erenlerin ma’nisin almaya satmayalar
Esri-: İlahî aşka düşerek sarhoş olmak
Çünkim beni esritdün can u gönül iletdün Ayırma beni senden bulışdum ayrılmazın
Evliya eli al-: Bir Allah dostuna intisap etmek
Alun evliya elini toğru varun Hak yolını
Ma’ni budur bellü beyan bildüm diyen bilmeyiser
Eyü amel: Sevap, hayır
Tanla turup başun kaldur ellerüni suya daldur
Nefsün düşmandurur öldür nefs hemişe ölse gerek
Gönli gin: Derviş, geniş gönüllü
Ben dervişem diyen kişi işbu yola âr gerekmez
Derviş olan kişilerün gönlü gindür dar gerekmez
Gönül gözi: Kalp gözü
Üçüncisi marifet can gönül gözin açar
Hak mana sarayına arşa değin yücesi
Gönül hücresi: Kalp, Allah’ın evi
Anun nûrı karanuyı sürer gönül hücresinden
Bes karanuluk nûr-ıla bir hücreye nite sığar
Günah yu-: Yapılan hayırlı amellerden ötürü günahlardan arınmak, temizlenmek, İbadet vb hayırlı amellerle günahları affettirmek.
Okına Kur’an u Yâsin kulak urup dinleyesin
Tağca günahlar yuyasın tanla seher vaktinde tur
Evvel kapu şeriat emr ü nehyi bildürür
Yuya günahlarunı her bir Kur’an hecesi
Hak Çalab: Allah
El bağlamışdur kamusı Hak Çalab’dandur umusı
Nökerli kızdur kimisi alınmadın çoklar yatur
Hak yolu: Allah yolu, doğru yol
Evliyaya münkirler Hak yolına âsıdur
Ol yola âsı olan gönüllerün pasıdur
Hakkı sevici: Veli, derviş
N’ola Yunus sevdi-y-ise çokdur Hakk’ı seviciler
Sevenleri köyer didi anun için boynın eğer
Hece (hece taşı): Mezar taşı
Başuma dikeler hece ne irte bilem ne gice
Âlemler ümidi hoca sana ferman olam bir gün
Issı: Allah
Eyde sana emaneti Issı diler tapşurayın
Ala senden emaneti ide senünle cengini
İç: Gönül, kalp dünyası
Terk eylegil ten tertibin gider senden benlik adın
İçün imaret olmadın taşundağı ma’mur nedür
İkilik: Allah’ı birleyememe durumu.
İkilikden geçemedün hali halden seçemedün
Dostdan yana uçamadun fakılık oldı sana fak
İrte namazı: Sabah namazı
Namaz kıl yarağ olsun ahretde gerek olsun
Sinlende çırağ olsun tur irte namazına
Kalem çal-: Allah’ın ezelde yazdığı kadere işaret eden bir deyim olup geçmişte kaderin Allah tarafından yazılmasına delalet eder.
Çoklar Yunus’a dir nice ışk esrükligi
Nitsün ezel bezmünde eyle çalındı kalem
Kalıb: Ceset
Âdem yaradılmadın can kalıba girmedin
Şeytan lanet olmadın arş-ıdı seyran bana
Karanu: İnsandaki kibir, riya gibi kötü vasıflar
Anun nûrı karanuyı sürer gönül hücresinden
Bes karanuluk nûr-ıla bir hücreye nite sığar
Keleci: Söz, dini bakımdan değeri taşıyan söz, hikmetli söz
Keleci bilen kişinin yüzüni ağ ide bir söz
Sözi bişirüp diyenün işini sağ ide bir söz
Kendüzüni bilmeyen: Câhil, gaflette olan
İy kendüzüni bilmeyen söz ma’nisini bulmayan
Hak varlığın ister isen ilm içinde Kur’an’dadur
Kibr ivine gir-: Kibirlenmek
Bir dem gelür İsî gibi ölmişleri diri kılur
Bir dem girer kibr ivine Firavn-ıla Hâmân olur
Kulavuz: Allah dostu, mürşit, hak yol gösterici
Bu yol yavlak uzakdur dünya ana duzakdur
Bu duzağa uğrayan komaya kulavuzın
Kutlu: Mübarek, kutsal
Ağız ağızdan kutludur ola ki sözünüz duta
Ben yüz bin yıl söyler-isem sözüm kulağına girmez
Mumsuz bal: İeriat
Mumsuz baldur şeriat tortsuz yağdur tarikat
Dost-ıçün balı yağa pes niçün katmayalar
Namaza diril-: Namaz kılmak için toplanmak
Geldi salacam sarılur dört yana salâ virilür
İl namazuma dirilür Allah sana sundum elüm
Nefs göline tal-: Nefsin isteklerine göre hareket etmek, azmak, yoldan çıkmak
Beğler azdı yolından bilmez yoksul halinden
Çıkdı rahmet gölinden nefs göline talmışdur
Od u su vü toprak vü yil: Yaratılışın dört ana maddesi
Bu vücudun sermayesi od u su vü toprak vü yil
Her biri aslına gider gafil olmak nendür senün
Ölesi gün: Ecel vakti, Ölüm zamanı, Allah’ın takdir ettiği ölüm anı
Hergiz ölümin sanmaz ölesi günin anmaz
Bu dünyadan usanmaz gaflet ögin almışdur
Ölmezdin öndin öl-: Ölmeden önce ölmek, “Mûtû kable ente mûtû” ölmeden önce ölünüz mealindeki hadisi şerif.
Kevser havzına talanlar ölmezdin öndin ölenler
Nefsini düşman bilenler konar Tûbâ tallarına
Ömrin yavı kıl-: Ölmek
Sabahın sinleye vardum gördüm cümle ölmiş yatur
Her biri bîçare olmış ömrin yavı kılmış yatur
Salaca: Ölü taşıma tahtası
Geldi salacam sarılur dört yana salâ virilür
İl namazuma dirilür Allah sana sundum elüm
Sağ müsülman: Mümin, sağlam müslüman
İşidün iy ulular âhır zaman olısar
Sağ müsülman seyrekdür ol da güman olısar
Sekiz uçmağ: sekiz cennet
Kişi bile söz demini dimeye sözin kemini
Bu cihan cehennemini sekiz uçmağ ide bir söz
Sevü: İlahî aşk, muhabbet
Eydür isem eya gönül kanı farz u ka nı sünnet Eydür ki yok teşviş yine bu sevüye amel irmez
Sin: mezar
Gice gündüz oğlancıklar söyler iken bülbül gibi
Ayrılmışlar anaları sinlerini bekler yatur
Sorucı: Sorgu meleği
Sorucı gelür yir yırtup sorar Tanrı’n kimdür diyü
İşbu canum anı tuyup sünüklerüm sıza-durur
Sur ur-: Kıyametin kopacağı zaman İsrafil aleyhisselamın Sur adlı boruya üflemesi.
İsrafil sûrın urıcak mahlukat turu gelicek
Senün ününden artuk ün hiç kulağum işitmeye
Şeriat oğlanları: zâhitler
Şeriat oğlanları nice yol eyde bize
Hakikat denizinde bahri oldum yüzerem
Anma mısın şol güni sen gözin nesne görmez ola
Düşe sûretün toprağa dilün haber virmez ola
Yidi yir yidi göki tağları denizleri
Uçmağ-ıla tamuyı cümle vücudda buldukTanrı: Allah
Âşık mı diyem ben ana Tanrı’nun uçmagın seve
Uçmak dahı tuzagımış mümin canların tutmaga
Yunus Emre’nin şiirlerinde belki de en sık tekrar edilen kelimelerden birisi Tanrı’dır. Türklerin İslamlıktan önce kullandıkları bu kelime İslamiyetin kabulü ile birlikte de kullanılmaya devam etmiştir. Özellikle Kur’an tercümelerinde çok fazla rağbet görmüştür. Yunus Emre Tanrı kelimesinin yanında Hak, Çalab, Hak Çalab, Allah, Huda, Mevla, İlah vb. adları da kullanmaktadır.
Tanrı buyrugın tut-: Allah’ın emirlerine uymak
Müsülmanam diyen kişi şartı nedür bilse gerek
Tanrınun buyrugın tutup beş vakt namaz kılsa gerek
Tanrı’n kimdür: Men Rabbike?
Sorucı gelür yir yırtup sorar Tanrı’n kimdür diyü
İşbu canum anı tuyup sünüklerüm sıza-durur
Tanuk: İahit.
Biti sunula elüne itdüğün gele yoluna
Tanuklar bile bulına dostun düşmenün andadur
Tapu kıl-: Kulluk etmek
Yunus’a Hak açdı kapu Yunus Hakk’a kıldı tapu
Bâki devlet benimkiymiş ben kul iken sıltan oldum
Tesbih oku-: Zikretmek, Allah’ı zikretmek
Ağar pervaza kuşlar tesbih okur ağaçlar
Himmet alan kardaşlar tur irte namazına
Tevhid tonı gey-: Allah’ı birlemek
Bu tevhid tonını geyen varlığın yoklığa sayan
İşbu yolda kâim turan bellü bilün ol er-durur
Tortsuz yağ: tarikat
Mumsuz baldur şeriat tortsuz yağdur tarikat
Dost-ıçün balı yağa pes niçün katmayalar
Turu gel-: Haşrolmak, ölülerin mezardan kalkması.
İsrafil sûrın urıcak mahlukat turu gelicek
Senün ününden artuk ün hiç kulağum işitmeye
Uçmak: Cennet.
Âşık mı diyem ben ana Tanrı’nun uçmagın seve
Uçmak dahı tuzagımış mümin canların tutmaga
Uçmak kelimesi cennet anlamına gelmekte olup kelime esasen Soğutça’dan Türkçeye geçmiştir. Karahanlılar zamanında yapılan ilk Kur’an tercümelerinde ve erken dönem Eski Anadolu Türkçesi tarihî metinlerinde sıkça kullanılan bir kelimedir. Bu kelime genellikle cehennem anlamındaki tamu sözüyle birlikte kullanılır. Yunus Emre uçmak sözünün yanında cennet sözünü de sıklıkla kullanmaktadır.
Yanlış sanu: Suizan, kötü niyet
Eger gerçek âşık-ısan boynundağı menşur nedür
Hak yolına sâdık-ısan yanlış sanu tezvîr nedür
Yarağ eyle-: Ahiret hazırlığı yapmak
Yunus gözün görürken yarağun eyle bugün
Gelmedi anda varan girü gelesi değül
Yarın: Kıyamet günü, hesap günü
Eğer gerçek kul imişsem ana kullık kılayıdum
Ağlayadum bu dünyada yarın anda gülem diyü
Yarlıga-: Bağışlamak, affetmek
Hak Çalabum hak Çalabum sencileyin yok Çalabum
Günahlarumuz yarlıga iy rahmeti çok Çalabum
Yavuz endişe: Kötü düşünce, şer düşünce
Sanatün yiğreği çün namaz imiş hoş pîşe
Namaz kılan kişide olmaz yavuz endişe
Yavuzluk: İer, kötülük
Yavuzluk eyleme sakın ecel sana senden yakın
Niçelerün aslın kökin yurd eyleyüp boza-durur
Yazu: Amel defterinde yazılı günah ve sevaplar
Varıcağız terazuya Hak kendü bakar yazuya
Ne diyem tağlar eriye ol korkular kim andadur
Yazuk: günah
Yazugum çok günah öküş yürür idüm dünyada hoş
İtdüklerimün hisabın sorayım andan varayım
Yensiz gönlek: Kefen
Şunlar ki çokdur malları gör nice oldı halleri
Sonucı bir gömlek giymiş anun da yokdur yenleri
Yirden tur-: Haşrolmak, ölülerin mezardan kalkması.
İsrafil sûrını ura hep mahlukat yirden tura
Derilüben haşre vara kadı anda Sübhan ola
Yüceden bak-: Hor görmek, gururla bakmak
Yol oldur ki toğrı vara göz oldur ki Hakk’ı göre
Er oldur alçakda tura yüceden bakan göz değül
Yüzi kara: Günahkâr, mücrim
Âşıklar maksuda ire ârifler dost yüzin göre
Şöyle mücrim yüzi kara ben n’ideyin n’eyleyin
Yüzi yire ur-: Secde etmek
Yüzümi yire uruban kapulara toğru turuban
Şükrane canum virüben senden dilerem ümmetüm
Yazar : Editör
Web Sitesi- Mehmet Nuri BİNGÖL”ün Edebî Yolculuğu - 30 Ağustos 2024
- Risale-i Nur’da ve Hatıralarda Kurban Bayramı - 15 Haziran 2024
- Ramazan’dan Sonra - 24 Nisan 2024
- Ramazan Bayramı ve Peygamber Efendimizin Bayramı - 9 Nisan 2024
- Kadir Gecesi ile İlgili Yazılar - 5 Nisan 2024
- Saatler ve Manzaralar / Yahya Kemal BEYATLI - 30 Mart 2024
- Peygamberimizin (asm) İtikâfı - 29 Mart 2024
- Aydınların Dilinden Bediüzzaman Said Nursî / Vefatının 64. Sene-i Devriyesi Hatırasına (video).. - 25 Mart 2024
- Sükûtun Zarâfeti / İmam Süyutî - 23 Mart 2024
- “Oruç, Bıçağa Gerek Duyulmayan Bir Ameliyattır.” - 20 Mart 2024