Ana Sayfa / Uncategorized / Yusuf olabilmek çok zor!.. / İsmail AKSOY

Yusuf olabilmek çok zor!.. / İsmail AKSOY

Faydalı ise lütfen bağlantıyı paylaşınız, tavsiye ediniz. Kaynaksız kopyalamanıza rızamız yoktur.
İsmail AKSOY

Yusuf olabilmek çok zor!..

Evet, çok zor Yusuf olabilmek, hele hele Züleyha karşısında dayanabilmek…Ama imkânsız değil…

İffet ve haya sözcükleriyle süslü “Kıssaların en güzeli= Ecmelü’l-kısas” denildiğinde hemen hepimizin aklına Hz. Yusuf’un kıssası gelir. O gün odada Züleyha ile ikisi baş başa kalmışlardı. Züleyha ondan arzuladığı ve aklına koyduğu şeyi şiddetli arzu ile elde etmek istiyordu. Zamanını denk getirmiş ve arkadan kapıları üzerlerine kilitlemişti Yusuf kaçmasın diye… Dışarıya karşı da tedbir almıştı böylece… İsteğini Yusuf’a iletti, O ise; Allah’a sığınırım” (1) diyerek gayr-i meşrû’ teklifi reddetti.

Bu reddediş, iffat sınavında ve haramlara karşı onurlu bir duruş sergilemede ders ve ibret olması bağlamında, yüce Kitabımız Kur’ân-ı Azîmü’ş-Şânın şahitliğiyle gerçek tarih sayfasında gururlu yerini almış oldu.

İffet; insanın süsü, ziyneti, mâsûmiyeti, dokunulmaz onuru ve namus anlayışının gururuydu.
Bilinen hâdise üzerine, edep yerlerinin açılması üzerine, açığa çıkan yerlerini örtmeye çalışan Hz. Adem ve eşinin bu tavrı (2), bu duygunun doğuştan var olduğunun ve ayırt edici bir vasıf olduğunun göstergesi…

Yusuf olmak çok zor…
Haydi gel” teklifine, “Maâzallah=Allah’a sığınırım”(3) diyebilmek çok zor.

Yusuf gibi; “Halbuki ben nefsimi temize çıkarmıyorum. Muhakkak ki nefis, daima kötülüğü emredicidir; ancak Rabbbimin merhamet ettiği (koruduğu kimse) müstesna…(4) diye haykırabilmek ve Allah’a teslim olabilmek…

Evet, nefsini beğenen ve nefsine itimad eden (güvenen) bedbahttır (tali’sizdir). Nefsinin ayıbını gören, bahtiyardır.” (5) hakikatını rehber edinebilmektir asıl mesele…

Yusuf olabilmek çok zor…
Kuyuya atılacaksın, su çekmek için sarkıtılan kova ile dışarı çıkacaksın…
Ama çıkıncaya kadar kim bilir hangi esrarlı hallerle sırdaş olacak, hangi mu’cizeleri yaşayacak, Rabbânî hikmetlere ve yansımalara şahitlik edeceksin?

le olacaksın, pazarlarda satılacaksın…
Nefsini elekten geçirecek, ağır sözlere ve ithamlara boyun eğeceksin.
Ve dünyanın en zor imtihanından geçeceksin efendinin eliyle… İffet dışı isteklere mâruz kalacak, kadınların diline düşeceksin Züleyha ile birlikte…

Güzelliğin, cemalin başına işler açacak, hayretlerinden ağızlar açılacak, eller kesilecek, fal taşı gibi açılan gözlere muhatap olacaksın, kızaracak yüzün iffetinden, ürpereceksin haya ikliminde ve Allah’a sığınacaksın?
Yusuf olabilmek çok zor…

İftiralara uğrayacak, zindanlara atılacaksın. Gün yüzü görmeyecek, soğuk taşları döşek, örümcekleri yorgan edineceksin bedenine…
Ama yine Allah’a sığınacak, O’na güveneceksin.
Her harama karşı çıkışın bir başlangıç olacak, her düşüşün bir devrin bitişi olacak, duruşun Yusufca olacak Ve O’ndan başka kimseyi imdada çağırmayacaksın.

Yakub’un Yusuf’u olmak ve Yusuf’un Yakub’u olmak…
Kardeş kıskançlığının, sevgi yoğunluğunun mağduru olmak çok zor…
Sıla hasreti çekmek, vatandan, babadan/anneden/kardeşten uzak kalmak, özlemleriyle yanmak?
Mısır’a sultan olmak, aziz olmak, halkın sevgilisi olmak…Çile olmadan, zindan olmadan, mağdur olmadan, rengin solmadan, nefisten feragat etmeden nasıl mümkün olabilir ki?

Kuyudan, zindandan, nefs-i emmâreden geçiyor bu çilelinin yolu… Yolcuları da Medrese-i Yusufiyeden…
Ve Yakub’a kavuşmak, yeniden bir bağış ve lütuf eseri olarak tazelenen ve yenilenen bir simaya sahip Züleyha ile meşrû çizgide buluşmak, aşka susamışlığın, vuslatın, kavuşmanın/kucaklaşmanın/affetmenin mutluluğunu doyasıya yaşamak…

Ve hayatı tüm renkleriyle, zevkleriyle, şatafat ve şöhretiyle yaşamaya sıra gelince:”Canımı Müslüman olarak al ve beni Sâlih kimseler arasına kat”(6) diyecek kadar âhiret yurdunu ve ebedî âlemi tercih edebilmek…
“…Doğrusu şu ki, kim (Allah’tan) sakınır ve sabrederse, artık şüphesiz Allah, iyilik edenlerin mükâfatını zayi etmez..”(7) Kur’ânî sadâya kulak verebilmek…

Evet, Yusuf olabilmek çok zor…
Hele âhir zamanda…
İffet ve edepten yoksun Züleyhaların (ki Yusuf’un Züleyhası iffetsiz değildi) kol gezdiği, her köşe başından, sanal ve gerçek dünyanın parmaklarından göz kırptığı bu zamanda…

Dipnotlar:
1-Yusuf, 12/23.
2-Tâ-Ha, 20/121.
3-Yusuf, 12/23
4-Yusuf, 12/53
5-Bedîüzzaman Said Nursî, Mektûbat, 26. Mektup, 4.mebhas
6-Yusuf, 12/101
7-Yusuf,12/90

Yazar : İsmail AKSOY

Aslen Erzurumlu olup 1953 yılında Sungu'da dünyaya geldi.
Hafızlık ve Arapça eğitimin ardından ilkokulu dışarıdan bitirerek 1966 yılında Elazığ İmam-Hatip Lisesine girdi.
Yedi yıllık okulu beş yılda tamamlayarak 1971 yılında Erzurum Yüksek İslam Enstitüsündeki eğitimine başladı.
1976 yılında Okul birincisi olarak yüksek öğrenimini tamamladı.
Sırasıyla;
-İstanbul İl müftü yardımcısı
-Erzurum İli İspir İlçesi müftüsü
-Erzurum Nenehatun Kız Öğretmen Lisesi, Erzurum Lisesi, Erzurum 50. Yıl Ortaokulu Din K. ve Ahlak Bilgisi öğretmeni
-Erzurum İmam-Hatip Lisesi Meslek dersleri öğretmeni
-Erzurum 50. Ortaokulu müdürü
-Ankara Hasanoğlan Öğretmen Lisesi müdürü
-Ankara Halide Edip Lisesi Din K. ve Ahlak bilgisi öğretmeni
-M.E.B Merkez Teşkilatında birim müdürü, şube müdürü, Bakan Danışmanı
-Sivas İli Kangal ilçe Milli Eğitim şube müdürü
-Ankara Kanuni Lisesi Din K. ve Ahlak bilgisi öğretmeni
-Danimarka, İsviçre, Fransa ve Almanya'da Din ve Eğitim hizmetleri görevlisi
-Özel Dershane müdürü
-Özel Dil okulunda Arapça öğretmeni ve müdürü
-Ankara Özel Anlam Sağlık Meslek Lisesi Din K. ve Ahlak bilgisi öğretmeni
-Ankara Sınav Koleji Din K. ve Ahlak bilgisi öğretmeni
görevlerinde bulundu.

İnişli-çıkışlı aktif bir hayatın içine sıkıştırılmaya çalışılan İki dönem milletvekilliği adaylığı sonuçsuz kaldı.

Yurt içi ve yurt dışında yüzün üzerinde seminer ve konferanslar verdi.
Değişik gazete, dergi ve internet sitelerinde üç yüz civarında yazı ve makalesi yayımlandı.

1. Kur'ân'da Nazar ve Dikkat
2.İlâhî Rahmet Hz. Muhammed (s.a.v)
3. Sonsuzluğa Kök Salan Çınar (Roman)
4. Yaratıcısını Arayan Çocuk (Hikâye)
5. İnsanlığın En Hayırlısı Hz. Muhammed (s.a.v)
adlı eserleri yayımlandı.

Halen eğitim, araştırma, kitâbet ve hitâbet hizmetine devam etmektedir.

Tüm Yazıları Göster
Faydalı ise lütfen bağlantıyı paylaşınız, tavsiye ediniz. Kaynaksız kopyalamanıza rızamız yoktur.

İlginizi Çekebilir

‘Salâvatın Mânâsı Rahmettir!..’ 

‘SALAVÂTIN MA‘NÂSI RAHMETTİR!..’  “(Ey resûlüm!)  (biz) seni ancak âlemlere bir rahmet olarak gönderdik!..” (Enbiya,107) “İşte seni …

Önceki yazıyı okuyun:
İsmail Bey Külliyesi

İsmail Bey Külliyesi Kastamonu İsmail Bey Mahallesi’nde, Şehinşah Kayası diye tanınan bir tepe üzerinde, meyilli …

Kapat