Ziya Osman SABA Şiirlerinden

Faydalı ise lütfen bağlantıyı paylaşınız, tavsiye ediniz. Kaynaksız kopyalamanıza rızamız yoktur.

HAYRET

İlk defa bakıyorum, Rabbim her şeye.
Yeryüzünü yeniden görür gibiyim
Bakıyorum renkler var: Mâvi, yeşil, mor,
Gökyüzünde bulutlar uçup gidiyor.

Yollarda insanları, kuşu köpeği,
Öğreniyorum yeni baştan sevmeyi.
Şu âlem ayân ettiğin bize,
Ağaç, yol, yaprak meğer her şey mucize!

Anlıyorum her bir işte merâmını,
Sevmeyi, ölmeyi, ömrün devâmını.
Anlıyorum, şu kuş neden yuva yapıyor.
Anlıyorum, Allah’ım, kalbim niçin çarpıyor.

GEÇ KALDIK

Geç kaldık, ya Rab, geç kaldık! ..
Şu hayat işte, gök, dallar, gün,
Bizi sardı, çok oyalandık,
Geç kaldık, ya Rab, geç kaldık! ..
Bırakıp fazlasını ömrün,
Koşup sükûnuna ermeye,
Koşup sana hesap vermeye
Geç kaldık, ya Rab, geç kaldık! ..

İYİLİK

Sabah… Ah şükrederek çıkmak geceden.
Ayak bastığım kıyı, yeniden doğuş.
Sabah, beliren evim, bahçeler ve sen,
Henüz uyuyan dallar, havalanan kuş.

Bu sabah bilmiyorum bu kırlar nere?
Çamlardan çimenlere dökülen sükûn.
Geçen ömrümü bana söyleyen dere,
Sessizce yaşamayı öğreten koyun.

Bir yol başlıyor gibi, ümitli, rahat.
Tanrım! bu sabah içim senin eserin:
İyilik, teselliler, merhamet, şefkat…
İçimde bir sabahın, o kadar serin.

Bilinmez sevgililerle yıkanan gögüs.
İyilik… Ürperişi vücutta ruhun.
İyilik… Beyaz koyun, gülümseyen yüz,
Şu bahar, mavi gökler, yemyeşil sükûn.

Bu sabah gözlerimle okşadıklarım,
Her şey, bütün tabiat, ağaçlar, dere,
Ey bütün sevdiklerim ve sen ey Tanrım!
Titrek elleri öpmek, kapanmak yerlere..

AHRET

Bu garip dünyâda ben yadırgadım yerimi…
Yillardan sonra bir gün, görüp çektiklerimi,
Tanrım, bir meleğine emredecek: “Yetişir!”

Gözlerimi o saat sessiz kapayacağım.
Beni bekleyedursun bir köşede yatağım;
Bütün yorgunluğumu alacak bir teneşir.

Bir yükü atmış gibi, içimde bir hafiflik,
Oraya geçmek için aşacağım bir eşik,
Bir lâhza tutacağım bana uzanan eli.

Bir el gözlerimdeki perdeyi sıyıracak.
Onları bulacağım… Ve annem şaşıracak:.
“Oğlum! Ne kadar da büyümüş ben görmeyeli.”

HER AKŞAMKİ YOLUMDA

Her akşamki yoluma koyulmuş gidiyorum.
Her akşamdan vücudum bu akşam daha yorgun.
Öyle istiyorum ki bu akşam biraz sükûn,
Bir cami eşiğine yatıversem diyorum

-Rabbim, şuracıkta sen bari gözlerimi yum!
Sen, bana en son kalan, ben senin en son kulun;
Bu akşam, artık seni anmayan İstanbul’un
Bomboş bir camiinde uyumak istiyorum.

Sonsuz sessizliğini dinlemek istiyorum.
Bilirim ki taşlığın bir döşek kadar ılık,
Sana az daha yakın yaşamak için artık,
Rabbim, ben yalnız zeytin ve ekmek istiyorum.

MiNARELER

– Rabbim, ben bu sabah da Rabbim, ben yine sağım!
Hâlâ ölmedim Rabbim bu onulmaz kederden.
Farkım yok artık benim deli bir peygamberden.
Bütün hayvanlar gibi ben de çınlçıplağım.
Rabbim, seni son defa ben selamlayacağım,
On iki şerefeli uzun minarelerden.
Minareler semaya açılmış kuyulardır,
Mademki tasımızda su yerine kum vardır
Bir an avunmak için her yalana kanalım.
Her deliğe başvuran mahpus böcekler gibi,
Yarın başka bir güne erişecekler gibi,
Uzun minarelere bu gece tırmanalım ..

TOPRAĞIM

Ne kadar istiyorum, akşamleyin, ezanda,
Eski bir evde olmak, orda, Eyüp Sultan’da;
Bir yanda ölmüşlerim, bir yanda kalanlarım.

Duyayım: Gece, gündüz, hayat, ölüm iç içe,
Dallara konan karga, camımı vuran serçe,
Toprakta yatan annem, eli dizimde karım.

Ahret dolsun içime kumruların “Hu” sundan,
Diyeyim, câminin geçerken avlusundan,
Şu musalla taşında bir namaz yatacağım.

Bir tabutun içinde sır vermeden gidenler,
Orda, beyaz taşlarla yıllardır beni bekler,
Benim de gözlerime yakın olsun toprağım.

KAVUŞMALAR

Aynı saat içinde, bahtiyar kavuşmada,
Korku dolu gecemiz tertemiz seherine,
Kış içinde yılımız umulmaz baharına.
Bir kuzu yanımızda, bir ak bulut semada.

Her gönül çıkmış gibi özlediği yarına,
Sakin gülümsernede her insan diğerine.
Bütün hastalar iyi, ölüler. .. hepsi de sağ!
Her anne eviadını basmış artık bağrına.

Ya Rab! Merhametinin ulaştık diyarına,
Attıkça her adımı dümdüz oluyor yokuş.
Ey, çocukken kafesinden azad ettiğim kuş!
Eriştin mi nihayet cennet kapılarına?

Faydalı ise lütfen bağlantıyı paylaşınız, tavsiye ediniz. Kaynaksız kopyalamanıza rızamız yoktur.

İlginizi Çekebilir

Tefviz Nâme / Erzurumlu İbrahim Hakkı Hz.

HAK ŞERLERİ HAYREYLER Altta açıklama eklenmiştir Hak, şerleri hayr eyler, Zannetme ki ğayr eyler, Ârif …

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Önceki yazıyı okuyun:
Örf Terimi Hakkında

ÖRF ( العرف ) Özet bilgi Sözlükte cömertlik, ihsan, bolluk, aklen iyiliği bilinen şey, akıl …

Kapat