Ana Sayfa / Yazarlar / Zulme Rıza Zulümdür / Hasan ERDOĞAN

Zulme Rıza Zulümdür / Hasan ERDOĞAN

Faydalı ise lütfen bağlantıyı paylaşınız, tavsiye ediniz. Kaynaksız kopyalamanıza rızamız yoktur.
 ZALİM İZZETİNDE MAZLUM ZİLLETİNDE

“Hem o celâl ve izzete uygun bir dâr-ı mücazat olacaktır. Çünkü ekseriya ZALİM İZZETİNDE, MAZLUM ZILLETİNDE kalıp, bu dünyadan göçüp gidiyorlar. Demek, bir mahkeme-i kübraya bırakılıyor” (Sözler. 10.Söz 2. Hakikat)

Evet, bu dünya dâr-ı imtihan. Bunu en iyi bilmesi gereken, Müslüman. Lakin şu son Esed zulmünde, İdlib’de masum çoluk-çocuk zalimce, insafsızca gazla zehirlenip şehit edilirken dünyadan, hususan İslam âleminden ses yok. “Zulme rıza zulüm, küfre rıza küfürdür” kaidesince bu zulme sessiz kalmakla ortak olmaktadır. Reis-i Cumhurumuzun feryad-ı figanı dünyada gereken ma’kesi maalesef bulamamaktadır. Kâfir ABD, ING, AB; haçlı güruhu sessizce tahrik ederek alem-i islamı ateşe veriyor. Elbette bunun kısmı ekseri cezsı ahirete kalsa da, elbette bu dünyada da zulmün cezasını çekecekler.

“Küfür devam eder, zulüm devam etmez” kaidesince  elbet zalim er-geç cezasını görecek. Lakin bu dünya dar-ül hikmet olmasından bazı esbab ve âdetullah kanunu mucibince biz müslümanlara terettüb eden, zalime karşı bir ve beraber olmak, kavlî ve fiilî dua etmek mecburiyetindeyiz. Yoksa bu zillet devam eder. Bu zulme de ortak olmuş oluruz.

Evet artık piyon terör örgütleri, PPK, PYD, DEAŞ ,FETO v.b. açığa çıktı. Perdeyi yırtıp artık açıktan İslam âlemine, hususan TÜRKİYE’ye karşı savaş açmış durumdalar. Buna karşı elbette BİR olacak, DİRİ olacak; ŞEHİD ve GAZİ’lik için şanlı tarihimizde olduğu gibi, her zaman hazır olmalıyız.

Bu ölüm-kalım savaşını hâlâ göremeyen bazı saf-dil kardeşlerimiz var maalesef. M.Feyzi efendi (Rahmetullahi aleyh)-“Kardaşım düşman karşıda iken simit kavgası yapılmaz” diyerek böyle durumlara işaret ederlerdi. Bütün mazlum-ma’sum milletler, âlem-i İslam bize bakıyor. Boyunduruk burada düştü, buradan kalkacak. Yiğit düştüğü yerden kalkar. Bu asil millet yine vazifeyi asliyesine, dün olduğu gibi Âlem-i İslam’ın başına geçecek İNŞAALLAH. Buna Bediüzzaman r.a. Hazretleri de Risale-i Nur’da müteaddit yerlerde sarihan ve işareten beyan etmiş.

ELBETTE ve elbette öncelikle Risale-i Nur talebeleri bu vazifede pişdar olduklarından, aralarındaki iftirak-tenkid gibi hastalıkları İhlas ve Uhuvvet risaleleri mucibince acilen İTTİHAD ederek, va’d-i İlahi’nin tahakkukuna zemin izhar etmeleri elzemdir.

Abdullah Yeğin abi (Rahmetullahi aleyh) ve el’an Hüsnü Bayramoğlu abi bu gaye için çırpınıyor. TV ve Gazetelerde bunu ilan ediyor. Yeni Asya Gazetesi ve marjinal grubu “Şoför” diye edebe sığmaz bir aymazlık ve ihanet içinde olarak yaralar açıyor. Ve 2. FETO gibi çalışıyor maalesef. Nur cemaatinin sabrını taşırmak, belki Allah c.c. korusun maddi mukabele tahriki ile hareket etmektedir. İçlerinde tanıdığım bazı samimi akıllı-tahsilli kimselerin hâlà bunu görememesine üzülüyor, bazan da kızıyorum.

İç ve  dış düşmanların bu kadar dehşetli hücumu zamanında, aynı Üstad Hazretlerine karşı çıkan malum hoca gibi, FETO belasından sonra bu gurubun da bu hâli benim gibi çokları ürkütüyor. İster istemez şer odak parmağını gösteriyor.

Vesselamü alâ menittebe’al-Hüdâ.

“Müslüman akıllı-ferasetli olur. Öyle gözü yumuk gölbez yavruları gibi olmaz” M.Feyzi Efendi (Rahmetullahi aleyh.

Yazar : Hasan ERDOĞAN

1957 Kastamonu doğumlu. İlk orta lise öğrenimini Kastamonu'da, yüksek öğrenimini Gazi Üniversitesi İletişim Fakültesi Radyo Tv Bl.1975-1981'de tamamladı. 1979'da sıkıyönetim ve Ecevit zamanında tutuklandı. 12 gün Kastamonu Cezaevinde, 60 gün Mamak Askeri Cezaevinde zahiren suçsuz yattı. Ve siyaseti bırakıp bir tarikata bağlanma kararı aldı. 1979 sonbaharında M.FEYZI Efendi r.aleyh'i ve dolayısıyla Risale-i Nur'u ve dershaneleri tanıdı. 12 eylül darbesinde sonra NURCU'LUKTAN tutuklandı. İnayet-i İlahi ile 4.gün tahliye edildi, 6.6.1981'de o dönemdeki ilk beraat ve eserlerin iade kararını aldı. Askerlik görevini Kıbrıs'ta sakıncalı Asteğmen olarak tamamladı. Yongapan. A.Ş muhasebede işe başladı. Askerde evlendi 3 kızı 1 oğlu oldu.1989-1990 arası 3 donem Kastamonu Meslek Yüksek Okulu'nda işletme finansmanı ve borçlar hukuku dersi verdi. 1991'de gazeteciliğe başladı, sarı basın kartı aldı. 1994-1996 yıllarında İstanbul'da Samanyolu Tv'de çalıştı. Uyuşamayıp ayrıldı. Ve cep telefonu bayiliği yaptı. Biricik oğlu M.FEYZI'nin 13.5 yaşında vefatıyla 2003'te ticareti bırakıp bir nevi inzivaya çekildi. Kısa süreli bazı gazetelerde çalıştı. Çeşitli makaleleri yayınlandı. "Hür adam" filminde fahri danışmanlık yaptı. Gazi Üniversitesi İletişim Fakültesi Radyo Tv Sinema dalinda Yüksek lisans yapıyor. M.FEYZI Efendi r.aleyh'den duyduklarını kitap ve belgesel, Bediüzzaman Said Nursi hazretleri r.a film ve dizi yapma gayretinde.

Web Sitesi
Tüm Yazıları Göster
Faydalı ise lütfen bağlantıyı paylaşınız, tavsiye ediniz. Kaynaksız kopyalamanıza rızamız yoktur.

İlginizi Çekebilir

‘Salâvatın Mânâsı Rahmettir!..’ 

‘SALAVÂTIN MA‘NÂSI RAHMETTİR!..’  “(Ey resûlüm!)  (biz) seni ancak âlemlere bir rahmet olarak gönderdik!..” (Enbiya,107) “İşte seni …

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Önceki yazıyı okuyun:
Dünya Beşten Büyüktür / Vehbi KARA

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Dünya Beşten Büyüktür” sözü çok anlamlı ve önemlidir. BM Güvenlik Konseyi’nin beş daimi …

Kapat