Ana Sayfa / Yazarlar / Zulüm, Adalet Külahını Geçirmiş; Hıyanet, Hamiyet Libasını Giymiş

Zulüm, Adalet Külahını Geçirmiş; Hıyanet, Hamiyet Libasını Giymiş

Faydalı ise lütfen bağlantıyı paylaşınız, tavsiye ediniz. Kaynaksız kopyalamanıza rızamız yoktur.

ZULÜM, BAŞINA ADALET KÜLÂHINI GEÇİRMİŞ,
HIYANET, HAMİYET LİBASINI GİYMİŞ…

“Zulüm, başına adalet külâhını geçirmiş. Hıyanet, hamiyet libasını giymiş. Cihada, bağy ismi takılmış. Esarete hürriyet namı verilmiş. Ezdad, suretlerini mübadele etmişler.” (Hakikat Çekirdekleri)

‘Zulüm, başına adalet külâhını geçirmiş.’
Adil olan Allah adalet terazisi olan Şeraitini yeryüzüne hüküm kılmış,
Ama insanlar, Allah’ın hükmünü kaldırıp, kendi kanunlarını koymuş,
Bu kanunlar beşerin hatalı elinden çıktığından insan fıtratına zıt,
bir kısım için menfaat ve kuvvet olan,
bir kesim için zulüm olmuş!..

‘Hıyanet, hamiyet libasını giymiş. Cihada, bağy ismi takılmış.’
Hamiyet insanlığın maddi ve manevi,
dünya ve ahiret kazancını, ferdi ve toplumsal bütün haklarını korumak demektir!..
Oysa bunlar insanları şucu bucu, veya milliyetçilik, ulusallık, ırkçılık adları altında bölüp birbirine düşman ediyorlar!..
Kötülüklerle mücadele eden, Adaletin ve selametin yayılmasını sağlayan
‘CİHÂD’a Eşkiyalık, ‘FETHE’ işgal adını vermişler!..
“Esarete hürriyet namı verilmiş. Ezdad, suretlerini mübadele etmişler.”
Derken de;
Hayvanive şehavani hislerin
ve şeytani telkinlerin açıkça işlenmesi
ve hoş görülmesine ve serbest bırakılmasına özgürlük adı verilmiş…
günah ve kötülüklerin aleni olmasına tabuları yıkmak denmiş
Allah’a kul olmak ve ibadet etmeye
İnancının gereğini yapmaya da esaret denilmiştir!..
Bâtıl hak gibi kabul edilmiş, şerler hayra galebe çalmış…
Bakın şair ne demiş;
Önünde nice afilin bendi gaye ve hedefe ulaşmana mani oluyor.
Halbuki sen ateş ortasında bir çiçek gibi oturmaya namzetsin.
Büyük atan İbrahim (a.s) bu mazhariyete bütün o bendleri yıkarak erdi.

Şimdi sıra sende:
Bendleri bir bir yere sermekte!…

Duydun mu? Tilkiler aslandan haraç almiş.
Kargalar kekliğin yürüyüşüyle alay etmişler.
Efendi kölesine hizmet ediyormuş…

Davran!..
Ve aslana, kekliğe, efendiye, kendilerine gelmelerini söyle!
Belki dinlemeyecekler…
Fakat sen, onların gözündeki gafleti, gözyaşınla silmeyi unutma!…

Kendini bırakıp afakâ dalan, şu pınarı bırakmış, çölde su arayan âmâya söyle:
Güneş avlamaya çıkmıştın, halbuki öz benliğinin mumu çoktan sönmüştür…

Yabancıya yakın kendinden uzak kaldığı müddetçede bu mum asla yanmıyacak
ve o, hep, gözünde fer olsa bile sinesinde kalb bulunmayan,
bir âmâ olarak yaşayacaktır!..
(Şemseddin Nuri)

Faydalı ise lütfen bağlantıyı paylaşınız, tavsiye ediniz. Kaynaksız kopyalamanıza rızamız yoktur.

İlginizi Çekebilir

‘Salâvatın Mânâsı Rahmettir!..’ 

‘SALAVÂTIN MA‘NÂSI RAHMETTİR!..’  “(Ey resûlüm!)  (biz) seni ancak âlemlere bir rahmet olarak gönderdik!..” (Enbiya,107) “İşte seni …

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Önceki yazıyı okuyun:
“Kütüb-i Sitte Muhtasarı / Hazreti Muhammed’in Sözleri ve Halleri” – V

“Kütüb-i Sitte Muhtasarı / Hazreti Muhammed’in Sözleri ve Halleri” Kitabı – 5 Yazar: Ömer SEVİNÇGÜL …

Kapat